Aziz Milletim;

Saygıdeğer Meslektaşlarım;

Bir Ramazan Bayramına daha erişmekte olduğumuz şu günlerde Yüce Rabbimizden yapmış olduğumuz ibadet ve hayırlarımızı kabul etmesini niyaz ediyorum. Günahlarımızdan arınmış olarak sağlık ve mutluluk içinde bu bayrama ve nice nice bayramlara erişmeyi diliyorum.

Bu Ramazan ayının diğerlerinden farklı yönleri oldukça fazla idi. Mevsimsel sıcakların had safhada olduğu süreçte, Rabbimiz gösterdiğimiz sabır ve metaneti kabul eder inşallah. Yardımlaşma ve dayanışmaların doruklara çıktığı, açık alanlarda yaptığımız iftarlarla, kurumsal iftarlarımızla güzel ve unutulmaz anlar yaşamamıza vesile oldu, bu süreç.

Bir başka sıcaklıkta referanduma yaklaştığımız, son demlerine geldiğimiz siyasi sahnede yaşandı geçen ay içinde. Kurumsal kimliğimizle her görüşe eşit uzaklık ve yakınlıkta olmamız, kendimizi kimselerin arka bahçesi olarak addetmemize rağmen, önümüzdeki anayasa değişikliğini içeren referandumda şahsi ve kurumsal olarak EVET deme kararı almış bulunmaktayız. Elbette ki kendilerine karşı sorumlu olduğumuz üyelerimize niçin evet dediğimizi de açıklamak durumundayız.

Mazlum Başbakan Adnan Menderes’in idamıyla başlayan darbeci, baskıcı zihniyetleri sona erdirmenin ilk adımını atmak için “EVET” demeliyiz…

Askerlerin zamanlarını darbeler,entrikalar planlayarak değil, gençlerin hayatını nasıl koruyacaklarını düşünerek,ülkeyi ileriye taşımayı düşünerek harcamaları için “EVET” demeliyiz.

Yüksek Askeri Şura kararlarının yargı denetimine açık olması için ve “yaş” mağdurlarına sivil mahkemelerde hak arama imkânı verilmesi için “EVET” demeliyiz…

12 Eylül Darbesinde onbinlerce insanı tutuklayan, binlercesini işkenceden geçiren, onlarcasını asan ve utanmadan milletin vergisiyle Ege sahillerinde gününü gün edenlerden hesap sormak için en azından bu duyguyu onlara yaşatmak için “EVET” demeliyiz…

Darbe şartları oluşsun diye, Çorumda, Maraşta, Sivasta, Gazide, Hatayda ve daha nice yerde katliam ve provokasyon yapan zihniyete son vermek için “EVET” demeliyiz…

Ülkemize ihanet boyutuna varmış kirli işlerin açığa çıkması, hesap sorulması ve bir daha asla bu işlere cüret edilmemesi için “EVET” demeliyiz.

İdeolojik ve mezhepsel kadrolaşmalar yerine, toplumun tüm kesimlerinin adaletli temsil edileceği tarafsız ve bağımsız bir Türk yargısı için “EVET” demeliyiz…

Yurtdışına çıkış özgürlüğünün önündeki engellerin kalkması için “EVET” demeliyiz…

Memurlara verilen haksız uyarma ve kınama cezalarına itiraz edilebileceği için “EVET” demeliyiz…

HSYK ve Yargıtay da birbirlerini seçtikleri, sadece bir grubun değil, Anadoluda görev yapan bütün hâkim ve savcıların söz sahibi olacağı gerçek demokrasi için “EVET” demeliyiz…

Sivil vatandaşların askeri mahkemelerde el pençe divan yargılandığı geri kalmış ülke görüntüsünden artık kurtulmak için “EVET” demeliyiz…

Askeri mahkemelerde görevli hâkimlerin, komutanların emrine göre değil, kanunun ve hukukun üstünlüğüne göre karar verebilmeleri ve asker kişilerin askeri suçlar dışında sivil mahkemelerde yargılanabilmesi için “EVET” demeliyiz…

Anayasa Mahkemesinin her önüne gelen partiyi kapatmakla değil, vatandaşın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden önce kendi Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunarak hakkını arayabilmesi için ve siyasal hakların güvence altına alınması için “EVET” demeliyiz…

Devlet üzerindeki haklarımızı, usulsüzlük ve rüşvetle değil, kurulacak “Kamu Denetçiliği Kurumu”na başvurarak arayabilmek için “EVET” demeliyiz…

Kişisel verilerin ortaklıkta dolaşmasını önlemek ve yasadışı fişlemeleri tarihe gömmek için “EVET” demeliyiz…

Gaziler, Şehit Ailelileri, kadınlar, çocuklar, engeliler ve yaşlıların “Daha eşit vatandaş” olabilmeleri için “EVET” demeliyiz…

Cinsel sömürü ve şiddete maruz çocukların istismarını önlemek için “EVET” demeliyiz…

İşçi, memur ve emeklilerin gelişmiş ülke standartlarında, sendikal ve toplu sözleşme haklarına sahip olabilmeleri için “EVET” demeliyiz…

İnsan olarak hak ettiğimiz yere gelmek için “EVET” demeliyiz…

Güçlü ve modern bir Türkiye için  “EVET” demeliyiz…

Ve hepsinden daha önemlisi ve vazgeçilmezi; Yapılmasına cesaret edilmeyen “Yeni ve Sivil bir Anayasa”nın önündeki engelleri tamamen kaldırmak için “EVET” demeliyiz…

Saygıdeğer meslektaşlarım;

Anayasa değişiklik paketiyle yapılmak istenen, devletin milletinden, milletin devletine geçiştir. Üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçiştir. Milli iradenin tüm iradelere üstülüğünün tescilidir. Demokrasinin vesayetlerden kurtulmasının başlangıcıdır.

Kişisel olarak hangi partiye oy verilmiş olunursa olunsun, yada hangi partiye oy verilecek olunursa olunsun, hangi siyasi düşünceye sahip olunursa olunsun; Bu anayasa değişiklik paketine EVET diyerek Türkiye de yıllar yılı beklenen değişim ve dönüşümün başlamasına katkıda bulunmalıyız. Diyeceğimiz EVET’in tüm demokratik sorunları çözemeyeceğini, siyasi partiler yasası ve seçim kanunlarında değişiklikler yapılması ve siyasetin temizlenmesi gerektiğini büyük harflerle not düşerek bu başlangıca EVET diyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle Ramazan Bayramınızı kutluyor; Şahsınız, aileniz, onurlu ve şanlı milletimize, İslam âlemine ve tüm insanlığa barış, huzur, mutluluk getirmesine vesile olması temennisiyle esenlikler diliyorum.

30 ağustos 2010 

                                                            Orhan Şanlıer

                                                            Bem-Bir-Sen

                                             İstanbul 7 nolu Şube Başkanı