• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/FACEBOOK
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905324954370
  • https://www.twitter.com/Twitter
  • https://www.instagram.com/İnstagram

GÜLÜM

Dünya yalancısıdır şairlerin.

Dünya aşka engel olamamanın acısını şairlerden çıkarır.

Acıya,hüzüne ve yalnızlığa sardırır onları.

Dünya kendinde olmayana sahip olduğu için sevmez şairleri.

Dünyada nefret vardır,ozanda aşk.

Dünyada ihanet vardır,Ozanda vefa.

Dünyayı sevenler ne şiirle,ne şairle dost olabilirler.Çünkü Allah bir kalpte iki sevgiye yer vermez.

 

ÖNSÖZ

Sesler -1 adlı kitabımda bir şair namzetinin deneme çalışmaları yer almıştı.Sesler -2 adlı kitap,basamakların biraz daha tırmanılarak ufkun ve boyutun genişlediği bir çalışma idi.Sesler -2 ,inanç ve düşüncelerinden dolayı insanların,grupların,teşkilatların büyük eziyetler çektirilerek sindirilmeye çalışıldığı bir dönemde yazılmıştı.

Bu kitap;

40 yılı aşkın bir ömürde çok şeyler yaşanmış ve çok şeyler öğrenilmiş denilen veya öyle zannedilen,ancak insanın en ulvi ve kutsal duyusu olan sevme duyusunu gerçek anlamda yeni öğrenildiği ve hücrelerine kadar yaşanıldığı bir dönemi ve süreci kapsamaktadır.

Yalnızca güçlü insanlar sevebilir,zayıflar sevdiklerinde ya köle olurlar yada sevdiklerini kendilerine köle yaparlar.Halbuki sevgi öyle bir çiçektir ki  ( gül ) kafesi kendine yer kabul etmez.Sevgi direk Allah’tandır.Bu yüzden sevgi zamandan ve mekandan ayrıdır.Zamana ve mekan kanunları,kuralları onu etkilemez,aksine sevgi zaman ve mekanı etkiler.

Sevmek avam tabiriyle deliliktir.Aklın aşk müddetince yerini duygulara terk etmesidir.Delilik ,insanın aklıyla değil kalbiyle ,yani duygularla yaşama halidir.Aşıklarla deliler arasındaki fark,delilerde aklın bir daha dönmemek üzere gitmesi,aşıklarda ise aklın geri dönüşünün mümkün olmasıdır.Zaten insanın aklı başına gelince aşk intihar eder.Dünya adınız deliye çıkarıp size eziyet ettiği zaman aşkı bilmiyorlar diye onlara dokunmamaktır,gülüp geçmektir ,sevmek.

Sevmek inanmaktır.Sevmek yaşamaktır.Sevdiğini kendisi gibi,kendisinden çok duyumsamaktır.Sevmek sevdiği olmaktır.Sevdada ikilikler kalkar ,bir olmalara gidilir.İki ten,iki kalp,iki gönül yoktur sevgide.Tek bir kalp olunur,tek bir yürek olunur.Sevmek paylaşmaktır.Sevdiğiyle sevdiğini paylaşmaktır.Sevdiğiyle kalbini bölüşmektir ki tek kalp olunsun.

Sevgide son yoktur.Sevgiler hiçbir zaman son bulmazlar.Biten sevgiler yoktur,bitmiş gibi görünen sevgiler vardır.Vazgeçişte yoktur sevgide,yaşandıkça yaşatılır sevilen.Ama kimi zaman sevgili için kimi zamansa sevginin veya şartların bir gereği olarak saklanır bu aşklar.Vazgeçiş yoktur,vazgeçilmiş gibi görünmek vardır. O yüzden sevmekte istemek yoktur.Sevgilinin olduğu yerde son bulur istekler.Bir şey varsa istediğin,bu senin için değil sevgili için istediğindir.Ondan onun adına istersin.Onu daha sonsuz sevebilmek için istersin.Sevme özgürlüğünü istersin,kabul edilmesini istersin.İstersin ama bir gün gelir bu isteklerde son bulur.Kendinden istersin artık.Sevgiliyi daha çok sevmek istersin kendinden.Sonsuz kılmak istersin onu.Sonsuzluğa götürmek ,onunla sonsuzluğa varmak istersin.Bu yolda sevgili olur mu olmaz mı bunu sevgilinin isteği belirler.Sevmek sevgiliden sevgiliyi istemeyi öğrenmektir.Sevmek sevgiliyi sevgili olmadan sevmektir sevmek .Sevmek istemektir.

Sevmek beklemektir.Beklentilerin son bulduğu bir duraktır o.Öyle ki tüm gerçekler ,tüm dünya silinir gider.Ne ondan anlaşılmayı beklersin,ne onu anlamayı.Ne onun gelmesini beklersin,ne onun Leyla-Mecnun olmasını.Beklediğin bir şey yoktur sevmeyi becermek dışında.

Sevmek gücenmemektir.Sevmek sevgililerin hiçbir sözüne üzülmemeyi öğrenmek demektir.Sevgilinin ölüm hançerine bile hayır dememektir sevmek.Onun verdiği acılara,yaşattığı üzüntülere alınmamaktır.Sevgiliden gelen her hareketi ve her sözü kabullenmektir.İhanetlere,terk edişlere,hainliklere bile üzülmemektir.Sevgiliden gelen öl emrine bile ölürüm diyebilmektir.Kendi elleriyle kalbini bir bıçak ucuna  koymaktır sevmek.Sevmek ölmektir !

Sevmek ölmesini bilmektir.Sevgili için yaşamaktır.Onun eli,kolu,gözü,kalbi,beyni olmaktır.Ama artık onun bir şeyi olunmadığı bir zaman ölmesini bilmektir !

Sevmek vermektir.Sevmek sevdiği için almasını bilmektir.Almamaya yemin ederek vermektir.Ama almalarda kurtaracaksa sevgiliyi almasını bilmektir sevmek !

Sevmek tükenmektir.Sevmekten ölürken tekrara var olmaktır o sevgiden.Sevmek bazen sevgilinin gel deyişine hayır demektir.Sevgilinin aşkıyla boğuşurken,yüzerken o aşk denizinde,sevgilinin uzanan eline hayır demektir.Sevgilinin bakan gözüne bakmamaktır sevmek.Sevgilinin sözlerini duymamaktır,uzaklaşmak ıraklara gitmektir sevmek.Aşk bu dünyanın malı değildir.Bu yüzden her aşık dünyadan kaçmak ister.Seven dünyada olan ama dünyadan olmayandır.Sevmek bu gerçekleri bilmek,ağlayan gözlere şefkat ve tebessümle yanıt verebilmektir.

Sevmek sevgili olmaktır.Sevgilinin yüzündeki gülücük olmaktır.Onu yaşama döndürecek bir damla su olmaktır.Sevmek sevgilinin limanı olmaktır.Sevmek sevdiğinin canı olmaktır.Onun ölümü isteyebileceği canı olmaktır.

Sevmek yangın olmaktır.Yanmaktır,kor olmaktır.Dağ olmaktır,volkan haline gelmektir,gül olmaktır,evren olmaktır.Her şey olmaktır,hiç olmaktır.Alev olup girmektir gönüllere.Sevmek yürümektir gönüllerde, izler bırakarak.       

Sevmek kaybettiğinde sevgiliyi,onu değil kendini aramaktır,kendini bulmaktır,kendini bilmektir.Kendini bilince kendini bulmak kendini bulunca başkasını aramaya gerek kalmamaktır.

Sevmek güvenmektir.Sevmek onaylamaktır.Sevmek sevgiliye bir nefes gibi bir ses gibi yakın olmaktır.Sevmek ötelerde olsa bile yaşamak ve yakın olmaktır sevgiliye.

Yalınlıktır,doğallıktır,özdenliktir sevmek.Yalansızlık,içtenlilik ,ölümsüzlüktür sevmek.İlk insanın ,Havva ve Adem’in saflığını ve temizliğini ,çocuk masumluğunu taşımaktır sevmek.Göz yaşı olmak ,yağan yağmur düşen kar taneleri olmaktır sevmek.Bir sonbahar mevsiminin sarı yaprağı gibi yalnız olmaktır sevmek.Sevgilisizken hala sevgiliyi sevmektir sevmek.

Sevmek üşümektir.Sevgilinin yokluğuna üşümektir,donmaktır.Bu yüzden seven ölmekten korkmaz.Sevmek yanmaktır,seven ateşten korkmaz.Çünkü aşkta ilk duyulan şey sıcaklıktır.Sevgiliyle her şeyi göze almaktır sevmek.Sevgilinin olduğu cehenneme yürümek,sevgilinin olmadığı cennete girmemektir sevmek.Sevmek sevgiliyi cennet etmektir. 

Sevmek bir olmaktır.Sevmek yaşamaktır.Ve sevmek inanmaktır.Sevmek bir başkasının hayatını yaşamaktır.

Sevmek ,sevmesini hak etmektir.Sevmek,sevgilinin baktığı yerde,sustuğu yerde olmaktır.Sevmek sevgilisiz ve uykusuz geçen gecelerin sabahına varmaktır.Sevmek şafak vakti sabahlarda yaşamaktır sevgiliyi.

Sevmek sevmesini bilmektir.Sevmek ölmesini bilmektir.Sevmek sevmek olmaktır.Aşk olmaktır.Aşkın en son noktasında söylenen söz insana değil Allah’a aittir.

Aşk bir kere sevmektir.Sevmek aşkın kendisi olmaktır.SEVGİLİYİ BIRAKIP ALLAH’A VARMAKTIR.

 

Bu kitap ;

Sevmenin; insanı insan yapan,insanın kendisini,diğer insanları,diğer canlıları,doğayı ve en önemlisi Yaratanı tanımasını sağlayan,akları kara,karaları ak yapan,artıları eksi,eksileri artı yapan tarifsiz ve tanımsız bir duygu olduğunun yaşanmış gerçekçi tanığıdır.

Bu kitap ;

Yaşanmış çok güzel şeylerin akabinde şartların getirdiği mecburi bir ayrılıktan sonra “ çok kadersiz insanlarmışız,seninle konuşmayı,seni…… her şeyi çok özledim.Hayat bomboş geliyor,inan varlığın güç veriyor,ne olur yok olma ayakta kal.Farkında mısın bilmiyorum saatimi sağa taktım.Bir yere varacağı,bir şey olacağı yok ama aramızdaki gizli bir bağ gibi hissediyorum.Mesaj atma bir daha .Aslında çok çok sevindim ama yaşadıklarımızı düşününce ateşle oynamaktan başka bir şey değil.Sen bana istediğini söyle,istediğini yap,sevgini hep hissediyorum” diyen bir sevgilinin ayrılık acılarını dile getirmektedir.      

Hissettiğiniz kadar görebilirsiniz.Bildiklerinizle değil,hissettiklerinizle ve yaşadıklarınızla cennete gireceksiniz.Cennet bilenlerin değil,hissedenlerin yaşadığı yerdir.İnandığın ve hissettiğin kadar görebilirsin.B kitap görmediğine inanmayan,ama iman ettiği ve inandığı şeyleri görenlerin şiirsel ifadesidir.

Bu kitap;

Ölümsüz olarak ilan edilmiş bir gerçek aşkın tanıklığı adına ve hatırasına yazılmış ve dünyada sadece 5 adet basılmıştır.Yalan olan dünyada gerçek sevgilerin yaşatılması,sevgi adına acılar çekilmemesi,ve her şeyden önemlisi sevdaların acı sonla sonlanmaması için bir vesile olmasını temenni ederim.                                     


 ŞİİRLER İZİN ALINMADAN VE KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ.



Copyright / Tüm hakları saklıdır
 
 

 

1-SUNTA KAFALILAR

Yağmur yağsa dağılacak

Kaçacaklar köşe bucak

Sonları hazin olacak

Sunta kafalı herifler.

2.6.l998

 

 

 

2-NANKÖR DÜNYA

 Sen ey dünya alçaklara yar oldun

Bir gün olsun yüzümüze gülmedin

Şu gençliği heba ettik uğruna

Nankör çıktın kadir kıymet bilmedin.

21.7.l998

 

 

 

3-NASIL GÜLEYİM

 Binlerce yanlış var dünyamızda

Onun için kavgam ve mücadelem

Değiş diyorsunuz şimdi bana da

İnsanlık ağlıyor ben nasıl gülem.

22.7.l998

 

 

 

4-SANA YAZDIM

 Dostum oku bunu ben sana yazdım

Hele düşün derin derin ne derim

Bekletme ne olur gecikme emi

Zamanım gelirde geçip giderim.

17.8.1996

 

 

 

 

5-ÇARESİZ

 Geçiyor günler ve aylar

Ozan Kadir gülemiyor

Taa derinlerden vurulmuş

Çaresini bilemiyor

 

Yolunu kaybetmiş kırda

Gözü geniş gönlü darda

Bekler bekler bir baharda

Koymuyorlar gelemiyor.

6.12.1998

 

 

 

6-SANA DEĞİŞMEM

Bekledim ben seni iki yıl boyu

Neden gelmez sin ki niçin gelmezsin

Önüme koysalar güneşi ayı

Sana değişemem bunu bilmez sin.

23.2.1998

 

 

 

7-GÜLE KOŞUYOR

 Aklı mantığı kenara atıp

Neyleyim gönül bu güle koşuyor

Gelmişi geçmişi önüne katıp

Bahardaki seller gibi taşıyor.

7.3.1998

 

 

 

8-KUCAĞINI AÇAR MISIN

 Uzun yoldan koşup geldim

Kucağını açar mısın

Yoksa sende ele uyup

Vefasızca kaçar mısın

7.3.1997

 

 

 

9-BİRLEŞELİM

 Bilmiyorsun seni candan severim

Yeter artık sende gel biraz biraz

Ne hal kaldı gülüm nede takatım

Birleşelim bitsin öldürücü naz.

18.7.1997

 

 

 

10-BİR AKIL ULAŞTIR

 Sevdiğim ulaşmak isterim sana

Yol vermiyorlar ki gelemiyorum

Nedeyim bir akıl ulaştır bana

Çaresiz kalmışım bilemiyorum.

16.7.1997

 

 

 

11-TALAN YALAN

Şu devletin malı edilir talan

Yoksul çoğunluğa kırıntı kalan

Buna da millete hizmet diyorlar

Vallahi inanmam püsküllü yalan.

23.7.1998

 

 

 

12-TÜRK OĞLUYUZ

 Adımız konulmuş Tanrı dağında

Serpilmişiz ceddin Hak otağında

Kemale ermişiz İslam bağında

Ve duysun tüm alem Türk oğluyuz Türk.

 

Bur da Oğuz Kağan sultan Alparslan

Fatih Sultan Mehmet onun sağında

Maden çağlarından uzay çağına

İşte varız yine Türk oğluyuz Türk.

23.7.1998

 

 

 

13-SOYSUZLARA TEKME

 Bir soysuzdan kırk yıl çekti bu millet

Bir soysuzdan ise hala çekmekte

Bunlar başka dilden anlamaz dostum

Tek çare galiba kıça tekmede.

29.7.1998

 

 

 

14-VERMEZ MİSİN GÜZELİM

 Yıllardır hasretle beklerim seni

Bana bir kez gelmez misin güzelim

Tertemiz sevdamın hatırı için

Bir öpücük vermez misin güzelim.

 

Hasretim sana yıllar boyunca

Hatır edip gelmez misin güzelim

Bir kere olsa bana doyunca

Bir öpücük vermez misin güzelim.

28.7.1999

 

 

 

15-DİYEMEDİM

 Yıllar geçti iki kelime var ki

Niyet ettim kaç kez söyleyemedim

Aşkımı gönlüme hapis ettim de

Seni seviyorum ben diyemedim

Yanlış anlaşılır diye korktum da

Banu seni seviyorum ben diyemedim.

6.6.1998

 

 

 

16-AMELİYAT

 Yatıyorsun yine bıçak altına

Korkma be ey gönül buda imtihan

Sahibi Rabbim nasıl dilerse

Sende emanet duruyor bu can.

18.12.1998

 

 

 

17-MUHASEBEM

 Saat gecenin iki otuzu

Eşim çocuklarım yatmış derin uykuda

Ben derdim ağrılarım kalemim kağıdım

Ve Rabbimle baş başa

Oturmuşum yatakta

Saatler sayıyorum günler

Belki haftalar

Ve döküyorum önüme muhasebemi

Tartıyorum az geliyor artılar

İçimde hüzün utanç ve ar

Terk edin beni ebediyen terk edin

Bilerek bilmeyerek işlediğim günahlar.

 

Saat dört davul çalıyor dışarıda

Ramazan davulcusu

Sahura kaldırıyor oruç tutan kulları

Pek çok insan gaflet de

Günlük anlık düşünen

Nereye belli değil

Çarpık çurpuk yolları

Emanetin sonunda

Parlak değil halleri

 

Ey Rabbimiz

Bu ayın hürmetine

Beni ve kullarını affet

Kalpleri bu gecede

İmanla dolsun

Yirmi Ramazan gününde çektiğim

Acılar çileler kefaret olsun.

11.1.1999

 

 

 

18-VEFASIZLARA

 İnsanın derdiyle dertlenmeyenler

Olgun Mümin değil Müslüman değil

Demiş çağlar önce o ulu önder

Gelmedin sormadın aramadın da

Bari hiç değilse bir selam gönder.

16.1.1999

 

 

 

 

19-BİR GÖNÜL

 Bir hayat

Bir dünya

Bir gönül

Bir gönül sevip söyleyemeyen

Hayatı yaşayan sırrına eremeyen

Bir bebe kadar masum

Düşen kar taneleri gibi yavaş

Bir gönül

Tariflere sığmayan

Ariflerin bilebildiği

Kah bir zerre kadar küçük

Kah kainatı kapsayan

Bir gönül

Yer sarsıntısı gibi karşı durulmaz

Volkan patlaması kadar güçlü davam

Dağlar gibi dimdik duruşum

Işık hızı kadar hızlı öfkem

Çile girdabında dönüp duran

Bir gönül sevip söyleyemeyen

Yaza buz tutup kışın eriyen

Kendine has kendine özel

Sevdaya mah küm dostuna güzel

 

On yıl geçti söyleyemedim

Açılamadım sana

Lise çağında gençler gibi

Gizli mahcup mahzun platonik

Dağ gibi sevdam

Ama on yıl geçti söyleyemedim

Seni seviyorum ben diyemedim

Gözlerimle anlattım

Kalemimle yazdım

Sazımla gönderdim

Özümle yaşattım

Anlatamadım mı Banu

Anlamadın mı Banu

 

Ey dost ey can

Uzun yollardan

Soğuk iklimlerden

Kaçıp gelmişim

Okyanuslarda boğuşmuş

Dağları aşıp gelmişim

Gün gelmiş bir kara kaşlı ile

Gün gelmiş bir sarı saçlı ile

Yoldaş olmuşum

Dertdaş olmuşum

Kah sürünmüş

Kah koşarak gelmişim

İster kov istersen sev

Şimdi sana gelmişim

Sıcak sinende soluklanmak istiyorum

Seni seviyorum

Seni sevdiğimi

Bilmeni istiyorum.

14.2.2002-

 

 

20-TÜRBANLI KIZIM

 A kızım can kızım

Kınalı kuzum

Ülkemin geleceği

Sevincim hazım

Yatakta hastayım

Bitkin halsizim

Bu zalim bedbahtlar

Uğraşır senle

Ayağımda paranga

Hem de elsizim

Susmayın direnin

İşte kalemim

Susarsam şeytanım

Ve de dilsizim

Duamla sözümle

Sazımla yanınızdayım

Susarsam şeytanım

Ve de dilsizim.

16.1.1999

 

 

 

21-BİR GÜN ANLAYACAKSIN

 Bir gün beni mutlak anlayacaksın

O gün bizim için çok geç olacak

Mekan değişecek zaman bitecek

Sana yazdığım bu sözler kalacak.

9.8.2002

 

 

 

22-DEĞİŞELİM TEMİZLENELİM

 Sen ey kafası elleri arasında

Düşünen adam

Sen ey bin bir türlü mengeneyle

Sıkılan adam

Sen ey alemler içinde aleme

Takılan adam

Ey Mehmet ey Hasan ey Mustafa

Kardeş sözlerim size

Sözüm Ozan Kadire eş

Ey Aysun ey Ayşe

Ey Leyla bacı

Sizler ailenin toplumun tacı

Kendimizle ailemizle toplumumuzla

Rabbimizle bile bin bir mesele

Dinleyin bir kez dinleyin hele

 

Ak sakallı bir hocamız vardı

Minberden bize şunları derdi

İnsan eşrefi mahlukattır

İnsan en şerefli mahluktur

İnsan altındır

Gel gör ki ne yazık günümüzde

Altın çamura düşmüştür

Pislenmiştir

Değeri aynı değer

Yıkanır temizlenirse eğer

İyi ama birilerini mi bekleyelim

Temizlesin diye bizi

Belki zaman olmayacak

Ömür tükenecek vade dolacak

Hem baksanıza

Birileri bu işi yapıyor diye

Kimine ölüm kimine zindan

Kimine sürgün hediye

Kiminin eli kesilmiş

Kiminin diline kilit

O halde beklemek niye

Birilerini beklemek niye

 

Ey dostum ey kardeşim

Atalım içimizde birikmiş kirleri

Temizleyelim dışımızı kuşatan pislikleri

Çıksın orta yere varlığımızın değeri

 

Ey saçlarına ak düşmeye başlamış kardeş

Daha dün gibi değil miydi

On yaşımızda değneklerle atçılık oynardık

Yalınayak çayırlarda

Birbirini kovalardık

Sonra okul dönemlerimiz başladı

Siyah önlüklerden gıravatlı dönemlere dek

Çok şeyleri ilk kez bu dönemlerde tanıdık

Kara tahtalarla sıralar arasında

Nasıl bitti nasıl geçti anlayamadan

O güzel günlerin tadına doyamadan

Bir gün baktık diplomalarımızı verdiler elimize

Gururlanarak baktık halimize

 

 

Sonra asıl hayat çıktı karşımıza

Kalleşler elinde çirkef yüzüyle

Asit döktüler o temiz mayamıza

Bakır katmak istediler ayarımıza

Fırtınaya tutulan tekneler gibi

Kimimiz sağa kimimiz sola

Karaya vurdu hayallerimiz

Kötülüklerle haramlarla pisliklerle

Doldu heybelerimiz

Sormadık aramadık düşünmedik

Yaşamak için bunlar mubah dedik

 

Bir gün daha da ağırlaştı derdimiz

Evlendik ayrı ayrı oldu evimiz

Tohumlar ürün vermeye çatlamış

Sorumluluklarımız

İkiye üçe beşe katlamış

 

Ey kardeş

Ey Ahmet ey Salih

Ey Zeynep ey Nurten bacı

Biz bir dünya bulduk

İşte böyle

Geçmişi değişmeyen

Bizi bu halimizle

Buraya kadar taşıyan

Üstünde güleni eğleneni

Sızlananı ağlayanı ile yaşayan

Gelin

Gelin değişelim şimdi

Ve değiştirelim

Gelin temizlenelim ve temizleyelim

Gelin içimizdeki ışıkları yakalım

Çocuklarımıza doğruyu bırakalım

Yaşanacak bir yarın bırakalım

Yıkanıp temizlenip arınalım

Altın olarak kalalım

Rabbimize ve ebediyete

Tıpkı geldiğimiz gibi

Altın olarak varalım.    20.2.1999

 

 

 

 

23-GÜLLE DAĞIN HİKAYESİ-1

 Bir söz vardır dağ dağa küsmüş

Dağın haberi olmamış diye

Bunu bilirdik te

 

Dağın sinesinde bir gül bitmiş

Güllerin sultanı

Sultanların canı

Bal üreten arılara

Aşk tattıran bülbüllere

Ney öttüren ozanlara

Uğrak yeri sevdanın

 

Yağmur damlasını ilk o tatmış

En temiz havayı solumuş

İlk o güneşi görmüş doğuşunda

Arkadaş olmuş

Grup vaktinde

Batışında

 

 

Gel gör ki zaman içinde

Dağ ona sevdalanmış

Dağ güle sevdalı

Hem kara sevdalı

Gülün haberi olmamış

Dağ gülünü can bilmiş

Sinesinden özünü katmış ona

Kol germiş kanat olmuş

Gülün haberi olmamış

 

Dağ dumanlı dağ dertli

Gül güzel gül narin gül nazlı

Acaba dermiş dağ kırılır mı gülüm

Üzülüp de sonra solar mı yaprakları

Dökülür mü tomurcukları

Kurur mu narin dalları

Davul dengi dengine derler

Denk düşürememiş kendini

Anlatamamış aşkını

Aylar yıllar geçmiş

Söyleyememiş sevdasını

Gülün haberi olmamış

 

Hem ne derler diye düşünmüş

Anlamaz ovalar ırmaklar ağaçlar

Kurtlar kuşlar ve fareler

 

Gözyaşlarını dökmüş içine

Pınar olmuş çıkmış ovalardan

Hasretini salmış gökyüzüne

Kasırgaya dönmüş havalardan

Kapanmış içine vadiler olmuş

Derinlere dalmış volkan püskürmüş

Gülün haberi olmamış

 

Kışın bembeyaz örtü ile

Örtmüş gülünü

Kıskanmış deliler gibi

Yalçın kayalarla geçilmez olmuş

Yol vermemiş bir başka varlığa

Gülün haberi olmamış

 

Her bahar gülün tomurcukları ile

Aşkın kokusunu duymuş

Tenini hissetmiş teninde

Başı dönmüş bulutlanmış

Filizlenmiş aşkı derinden derinden

Yaşarmış aynı süreci yeniden

Ama elini tutamamış elinden

Gülün haberi olmamış

 

Dağla gülün aşkını bilmezdik

Bir ozan bunu yazana dek

Dağ şimdi mahzun mahcup

Sevdası aşikar olmuş

Dağ sormada şimdi

Ne olacak bizim bu hal

Dağ yalvarmada dostlar

Dağ bir haber beklemede

Devrildi devrilecek

Bilecek mi gülü

Anlayacak mı

Nice gün ay mı yıl mı

Umutla beklenen bir haber.

25.5.2002

 

 

 

24-DARILAMADIM

 Yıllarca bekledim hep o günü de

Sana bir doyunca sarılamadım

Yer gök şimdi küstü ve darıldı da

Aşkımdan vazgeçip darılamadım.

8.8.2002

 

 

 

25-ON YEDİ AĞUSTOS

 Bir ucu Avrupa bir ucu Çin de

Yüzlerce dillerde onlarca dinde

On yedi ağustosun gecesinde

Karalar bağladık yaslar bağladık

 

Takdiri ilahi Rabbimiz verir

Suçlu aramakla kim geri gelir

Bitkiler hayvanlar yeryüzü bilir

Latince ağladık Türkçe ağladık.

 

Rabbimiz artık bu millete acı

Yalvarıyor sana sarhoş ve hacı

Çoluk çocuk yaşlı erler ve bacı

İlaçlar sağladık dua sağladık.

29.9.1999

 

 

 

26-BEM-BİR-SEN

Sağlam durma vakti memur arkadaş

İnsanlıktan kaynaklanan hakları

Söke söke alacağız tamam mı

Bizi bölüp yemek isteyenlerin

Boğazında kalacağız tamam mı

 

Her kesimden sesimizi yükseltip

Gümbür gümbür geleceğiz tamam mı

Çektiğimiz bu çileler Hak değil

Yazgı değil sileceğiz tamam mı.

10.3.2000

 

 

 

27-GİT GÜLE GÜLE

Kimseleri kırmak değildi kastım

Zalimlerle kavgam ebedi dostum

Bunu anlamadın sana da küstüm

İşlerin rast gitsin git güle güle.

17.4.2000

 

 

 

28-İLAN

Sözleri gözleri

Tatlı ve uçuk

Yaşı yaşımdan

Bir hayli küçük

Sırrımı saklarım

Tahlilim kaçık

Çok gün oldu belki

Zamanı geçik

Yeter artık

Bilsin diyorum

İşte ilan ediyorum

Onu küçük uçuk

Seviyorum

18.5.2000

 

 

 

29-SAHTE KAHRAMANLAR

Yalandan yerlere ahkam kesenler

Meltem rüzgarıyken lodos esenler

Genleri değişmiş bozuk desenler

Çöplere atılma vaktiniz geldi.

18.5.2001

 

 

 

30-İŞİN BAŞI SEN

Kirli malzemeden oluşan kirdir

Hakkın da aklın da yolu da birdir

Herkes kendisince ayrı özeldir

Dost sen özel isen millet özeldir

Devlet de özeldir dünya özeldir.

 

Süremez çok fazla böyle bir hanlık

Süreler izafi ömür bir anlık

Her yer karanlıksa herkes karanlık

Dost sen güzel isen millet güzeldir

Devlet de güzeldir dünya güzeldir.

 

Sözlerle laflarla herkes yerilir

Aynaya bakınca öne serilir

Kendine bakınca toplum görülür

Dost sen düzelir isen millet düzelir

Devlet de düzelir dünya düzelir.

18.5.2001

 



31-YOLUN AÇIK OLSUN

Rahmete dönmeyi ırmak bekliyor

Bire bin vermeyi toprak bekliyor

Rüzgarla savrulmuş yaprak bekliyor

Yolun açık olsun ey şanlı reis.

 

Bir başak tanesi otlar bekliyor

Güller bülbüller ve dutlar bekliyor

Arılar ve kuşlar kurtlar bekliyor

Yolun açık olsun ey şanlı reis

 

Sevince dönmeyi yaslar bekliyor

Üstlerin bekliyor astlar bekliyor

Düşmanın bekliyor dostlar bekliyor

Yolun açık olsun ey şanlı reis

 

Tükenmiş milletim bitap bekliyor

Düşkünler hastalar bir hap bekliyor

Kalemler hazırda kitap bekliyor

Yolun açık olsun ey şanlı reis.

 

Talan olmuş bitmiş vatan bekliyor

Uğrunda toprakta yatan bekliyor

Analar bacılar atan bekliyor

Yolun açık olsun ey şanlı reis.

 

Köylüler memurlar işçi bekliyor

Tabipler eczacı dişçi bekliyor

Kasaplar manavlar aşçı bekliyor

Yolun açık olsun ey şanlı reis.

 

İlkbaharda kışlar hazan bekliyor

Kaynamaya fakire kazan bekliyor

Şairler hatipler yazan bekliyor

Yolun açık olsun ey şanlı reis.

 

Bu binayı şimdi bozan bekliyor

Sorun yaratanda çözen bekliyor

Düzene girmeyi düzen bekliyor

Yolun açık olsun ey şanlı reis.

 

Mekan edip yollarda tozan bekliyor

Meyhanelerdeki sızan bekliyor

Hasretle bir Kadir Ozan bekliyor

Yolun açık olsun ey şanlı reis.

19.6.2001

 

 

 

 

32-VATAN SEVGİSİ

Uğrunda çektiğim derdi çileyi

Yurdum,kimselere anlatamadım.

Hainler nankörler geldi üstüme

Şu senin sevgini ben atamadım.

28.6.2001

 

 

 

33-YA DOST

Şu dağlara boran vurdu kış geldi

Başımıza bin bir türlü iş geldi

Gözümüzden çeşme gibi yaş geldi

Anlamadın dinlemedin görmedin.

10.7.2001

 

 

 

34-DAYAN BE DOSTUM

 Sevgini gücünü o yola sersen

Varını yoğunu uğrunda versen

Sonunda bir ödül zindana girsen

Kesme ümidini dayan be dostum.

27.9.2001

 

 

 

35-SAZIM

Severim delice sevdiğim bilmez

Kızarım saklarım öfkem görülmez

Küserim hayata halim sorulmaz

Sazım dinle hele sen anla beni.

3.11.2001

 

 

 

36-O GÜN

Mazlumu çıkarsız sevmediğim gün

Zalimlerden zılgıt yemediğim gün

Yanlışlara yanlış demediğim gün

Alsın da Azrail götürsün beni.

27.12.2001

 

 

 

37-BU MİLLETİN DÜŞMANI

Bir ufak kasaba kadar çoktular

Ama aramıza fitne soktular

Bizi kendi içimizden yıktılar

Düşün düşmanını bul be milletim.

30.12.2001

 

 

 

38-SARALI

Bir gül sevdim habersiz

Kaşı gözü karalı

Titrer durur şu gönül

Taa derinden yaralı

Ben avcıyım o kaçar

Ovaların maralı

Teslim ol diyeceğim

Çepe çevre saralı.

5.3.2002

 

 

 

39-O MALÜM GECE

Bu dünyaya ferman okumuş ben ki

Karşımda canımın arzusu can ki

Görülmez ışınla çarpılmış sanki

Titredim yanında o malüm gece.

 

Neden anlaşılmaz sevgiye açın

Halini anlamaz sevilen niçin

Yanan şu gönlümü söndürmek için

Ağladım sonunda o malüm gece.

30.5.2002

 

 

40-SAYENDE

Küsmüş yıllarca bir kalem

Şimdi yazmaya başlamış

Susmuş soğumuş bir gönül

Yeni kızmaya başlamış

Rotası yan yan giderken

Hedef çizmeye başlamış

Bin bir kanatlı kuş olmuş

Gülde tozmaya başlamış.

Sayende .

11.6.2002-

 

 

 

41-KENDİNE GELSİN

Gitti gidecek ha şu Kadir Ozan

El verin ey dostlar kendine gelsin

Bir gönül adamı tükenmemeli

Gül verin ey dostlar kendine gelsin.

10.6.2002

 

 

 

42-SENİ SEVİYORUM DEMEK

Seni seviyorum

Evimde eşdeşime

Karındaş kardeşime

Yolumda yoldaşıma

Demedim diyemedim

 

Ve şimdi ey gül

O can gözlerine bakıp

Seni seviyorum demek

Ne kadar muhteşem bir şey

Seni görmek

Sesini duymak

Hayalinle olmak

Seni seviyorum demek

Ne kadar muhteşem bir şey.

12.6.2002

 

 

 

43-DÜŞTEKİ GÖNLÜM

Dün düşümde gördüm sevdiğimi

Can dediğim canımı

Yüzünde tatlı gülüşü

Güneşin kendinde doğuşu.

 

Yürüyordu bir meçhule doğru

Ben ardında

Ben coşkun ben heyecanlı

Seslendim

Duyuramadım

Koşmak istedim yetişemedim

Gidiyordu ardına bakmadan

Mesafeyi açarak

Etrafına ışıklar saçarak

Gözlerim kamaşmış

Kalbim kıpır kıpır

Ama heyhaat

Bir adam belirdi yolunda

Ve benim yarım

Ve benim canım

Can dediğim cananım

Onun kolunda

Birbirine sarıldılar

Sevinçten döne durdular

Ve ardında beni gördüler

Uzaktan bir selam verdiler

Yerimde kalakalmış

Ben tutulmuş ben donmuştum

 

Sonra beraberce uzaklaştılar

Tepelerin ardını aştılar

Ben yerimde kalakalmış

Ben tutulmuş ben donmuştum

Ardından bir rüzgar çıktı aniden

Toz toprak karıştı birbirine

Bulutlar belirdi her yanda

Şimşekler çaktı semada

Yağmur boşaldı sağnak sağnak

Yağ dedim yağmur bu bana hak

Bir yıldırım düştü o an gönlüme

Ve yıkıldım kaldırıma ah ahh

Göz yaşlarım karıştı sulara

Yerleri yumrukladım

Ah dedim kaderim ahh ah

 

Ağladım ağladım ferahladım

Kalkmalısın dedim ey ozan

Yıkılmamalı dayanmalısın ey ozan

Bu arada gönlüm çıktı karşıma

Ya ben dedi ya ben

Ağlama dedim sen ey gönül ağlama

Sen ozan gönlüsün

Çile bize dert bize

Sevda bize aşk bize

Bu çektiğim senin için

Ve seninki benim için

Bu acılar bizim için

 

Bir zaman geçmişti belirsiz

Yağmur kesmiş rüzgar susmuştu

Sevdamın gidiş yönünde

Yolda kalmıştı bir iz

Gönlüm kalktı usulca yanımdan

Hiçbir şey söylemeden

Gülümün gittiği yöne doğru

Ardına da bakmadan

Bir haber bırakmadan

Gitti gitti gitti.

13.6.2002

 

 

 

44-GÜLLE DAĞIN HİKAYESİ -2

Hatırlarsınız dostlar

Dağla gülün bir aşkı vardı

Yıllar öncesinden gelen platonik

Duymamıştı kimse

Gülde bunu bilmezdi

Bir ozan farkına varıp yazana dek..

 

Sonramı ?

Dağ mahzun ve mahçup

Sevdasını açmıştı gülüne

Kendi söylemlerince

Gül gelip geçer demiş

Sevdanın dozunu bilmemiş

Günler geçmiş

Dağın aşkı tutkusu geçmemiş

Depreştikçe depreşmiş

Taa derinlere yerleşmiş

 

Gül güzeldi gül nazlıydı ya

Nazlarına naz katmış

Dağ beklemiş içine atmış

Geceleri ağlamış ay ışığında

Gülü bunu çiy sanmış

Gül ayrılıktan bahsetmiş

Dağın yürekleri yanmış

Dağ acı çekmeye başlamış

Gül oyun oynuyor sanmış

Dağ bildiği yolları denemiş

Dağ bildiği sözleri söylemiş

Dağ gülüne teslim olmuş

Gül yine gelip geçer demiş

Sevdanın dozunu bilmemiş

 

 

Dağ acılara dayanamaz olmuş

Dağ biçare

Dağ son çare

Dağ yalvarmış yakarmış gülüne

Gül bana ey gülüm demiş

Sen gülsün beni güldür demiş

Dağ acılara dayanamaz olmuş

Dağ ayrılığa dayanamaz olmuş

Güldürmezsen öldür demiş

 

Gül anlamamış anlayamamış

Gül hayatını yaşamış

Dağ kıskanmaktan çatlamış

Gül ellerden ellere dolaşmış

Ve sonra gül cevabını vermiş

Ve bir gün dağına öl demiş

Koca dağ bir gül için ölür mü

Dağ oyun oynuyor sanmış

Dağ içinden içinden çürümüş

Çürük ta köküne yürümüş

Ve bir karar vermiş

Ya bu sevda sürmeli

Ya dağ dağ gibi bitmeli

Gülün aşkıyla bitmeli

 

Söylemiş bunu gülüne

Dağ oyun oynuyor sanmış

Onurlu bir yaşamın

Onurlu bir sevdası

Onurlu bir sonu olmalı

Dağ son şey istemiş gülünden

Sarılmış ve öpmüş gülünü

Tomurcuklarından

İlk kez ve son kez

Elveda demiş

Temiz tertemiz olan bu aşk

Temiz kalmalı

Dağ ölmeli

Gül yaşamalı

Gül yine anlamamış

Anlayamamış

 

Dağ biçare

Dağ son çare

Tükenmiş

Dağ kırılmış

Dağ yarılmış

Dağ sarsılmış

Dağ ötenazi emri vermiş kendine

Volkanları patlatmış içinden

Parçalanmış kayaları

Kurumuş kaynak suları

Dağ devrilmiş

Dağ yıkılmış yerle bir olmuş

Dağ bir mezar gibi

Vadiye dolmuş

 

Gül mü ?

Dağın parçalanmasıyla

Gülün tohumları saçılmış her yana

Yeniden tomurcuklar açmış baharlarda

Sevdalıların ellerinde

Aşıkların dillerinde

Sevilmiş okşanmış

Gül hayatını yaşamış

Gül nasıl yıllarca sevildiğini bilmemişse

Dağın bu halini de bilmemiş

Neden olduğunu bilmemiş

Sebep olduğunu bilmemiş

Dağın mezarına bile gelmemiş

Dağ ise yattığı mezarında

Her gün bekler dururmuş gülünü

Dağken ulaşamadığı

Gönlünü alamadığı

Sarılıp okşayamadığı

Gülünü

22.6.2002

 

 

 

45-GÜLÜM SENİ SEVİYORUM

Sana gelir bütün mecra

Gülüm seni seviyorum

Liğme liğme hücre hücre

Gülüm seni seviyorum.

 

Tatlı dili ince beli

Kuğu gibi sanki hali

Kavi kaledir sineli

Gülüm seni seviyorum.

 

Dudakları anzer balı

Dertlere şifa olmalı

Busesinde moru alı

Gülüm seni seviyorum.

 

Oynar oyun kozlarını

Ben bilirim pozlarını

Yay altında gözlerini

Gülüm seni seviyorum.

 

Cilvelerin nazlarını

Acıların hazlarını

Derin anlam sözlerini

Gülüm seni seviyorum.

23.6.2002

 

 

 

46-BİR OLAMAYIZ DEME

Tanyerinden güneş doğmak üzere

Tanyelleri vurur yanık sineme

Çak kurşunu gülüm indir de yere

Bir olamayız biz sakın ha deme

 

Gülünce gamzende açan gülleri

Esirgeme benden değdir sineme

Yer yüzünde konuş bütün dilleri

Bir olamayız biz sakın ha deme.

23.6.2002

 

 

 

47-DİKENLERİ YOL VERMEDİ GEÇEYİM

Deşirmeye girdim gül bahçesine

Dikenleri yol vermedi geçeyim

Gönül aşka muhabbete susamış

Pınar iken su vermedi içeyim.

26.6.2002

 

 

 

48-FERMANA GEL

Yaralıyam gülüm dermana gel gel

Şu aşk meydanında harmana gel gel

Deniz kenarında dağın başında

Çağırıp dururum fermana gel gel

 

Sevgiye yürüyen kervana gel gel

Güller bahçesinde ormana gel gel

Sazımın telinde gözüm yaşında

Çağırıp dururum fermana gel gel

30.6.2002

 

 

 

 

49-DURMA GİT

Gülüm seni benim kadar

Seven var ise durma git

Şu canımı verdim sana

Bildiğini yap sorma git.

2.7.2002

 

 

 

50-KULA KUL

Yıllardır gönlümün yaşadığını

Yazdı kalemim ve anlattı bu dil

Göremez kalpleri kapalı olan

Anladı beni anladı bir gül

 

Aşkımın rahmeti bereketiyle

Çiçek tarlasına döndü şimdi çöl

Rab dan gayrısına pervasız iken

Bir kula kul oldu galiba bu kul.

16.7.2002

 

 

 

51-SEN BİLİRSİN

Sen güzelsin sen şirinsin

Bu yolları sen bilirsin

Dert olmasın bu aşkımız

Üstesinden sen gelirsin

Bu can canana erişsin

Sen nazlısın sen özelsin

Sen canımdan da güzelsin

Elim kolum benim bağlı

Üstesinden sen gelirsin.

23.7.2002

 

 

 

52-KADİR OZAN A KADAR

Dağla gülün bir sevdası vardı ya

O kötü sonu bozana kadar

Bırakmam peşini yemin olsun ki

Destanı yeniden yazana kadar.

 

Kaçalım buradan dersin ya gülüm

Gelirim seninle fizana kadar

Dünya ve kainat dar gelirse de

Seni seveceğim mizana kadar.

 

Beynimde gönlümde ve genimdesin

Kışta ve baharda hazana kadar

Arama yarini bir başka serde

Yolun sonu Kadir Ozan a kadar.

17.7.2002

 

 

 

 

53-BEŞ AĞUSTOS

Çok uzaklardayım ben sensiz şimdi

İsmin ve resminle avundum durdum

Elimden başka bir şey gelmedi

Beş ağustosa çok hayaller kurdum.

19.7.2002

 

 

 

54-BEKLEYENİM VAR

Yayla çayırında ot kesen güzel

Olabilirsin çok kendince özel

Boş yere bakma ve okuma gazel

Uzaklarda benim bekleyenim var.

20.7.2002

 

 

 

55-DURULDUM

Arayışla geldi geçti bir ömür

Daldan dala kona kona yoruldum

Bir gün geldi bir çiçeğe vuruldum

Fırtınalar dindi artık duruldum.

22.7.2002

 

 

 

 

56-AŞKINDAN AYRI OZAN

Aktı çılgın çılgın denize dere

Buhar oldu bulut çıktı sefere

Yarinden uzakta bir gönül için

Çiy ve yağmur oldu döküldü yere.

Şu dağları yine duman bürüdü

Açtı güneş cümle varlık yürüdü

Sevişti insanlar hayvan ve bitki

Sevdiğinden ayrı ozan süründü.

24.7.2002

 

 

 

57-İNSANA YAKIŞMAZ

Ne çektiysek yine insandan çektik

Sevginin yerine kin nefret ektik

Çok güzellikleri tek tek kaybettik

Dağlar dağlar söylen söyleyin bana

Yakışır mı bütün bunlar insana.

 

Çoğu günler kendimizle atıştık

Başkaları kötü dedik çatıştık

Bir lastik memeyle sustuk yatıştık

Dağlar dağlar söylen söyleyin bana

Yakışır mı bütün bunlar insana.

22.7.2002

 

 

 

58-UNUTTUM

Geçer gider diyordun ya

Unutursun diyordun ya

Unuttum gülüm unuttum

Seni öptüğüm günden beri

Elimi tuttuğun günden beri

Unuttum gülüm unuttum

Ayrılık günlerinde

Hep kalbimi avuttum

Yaaaa

Tek kelimende haklıydın

Unuttum

Hem de ebediyete kadar

Seni unutmayı unuttum.

4.7.2002

 

 

 

 

59-BANU

Bağırdım dağların zirvelerinden

Aşığım Banu can duyabildin mi

Nasıl özledim ay yüzyıl mı oldu

Ufkun ötesinden sayabildin mi

 

Bir ırmakla haber yolladım her gün

Aktı denize de geldi mi sana

Ne kadar özledim ah bilebilsen

Unutma söz verdin beşinde bana

 

Bülbüle turnaya seni anlattım

Ağaçlar çiçekler dertdaş oldular

Ne olursa olsun bu aşk sürmeli

Uğrunda her yola yemin verdiler.

 

Bulutlara sordum bir haber var mı

Anzer tepesini duman bürüdü

Nedeyim sevdamın hatırı için

Uğrunda o dostlar sana yürüdü.

24.7.2002

 

 

 

60-HAYALİNLE YAŞADIK

Günler girdi aramıza

Yollar girdi aramıza

Kurtlar daldı meramıza

Razı olduk kuramıza

Köz bastırdık yaramıza

Bu şartlar içerisinde

Hayalinle yaşadık.

22.7.2002

 

 

61-DOSTLARIMLA SÖYLEŞİ

Dostlarım var diyordum ya gülüm

Dostlarına sadık vefalı mert

Bizleri anlayan bizleri dinleyen

Bizimle gülen bizimle inleyen

Asla ihaneti bilmeyen

Canlar can dostlar.

Dostlarım pınarlar ırmaklar

Dostlarım kurtlar kuşlar turnalar

Dostlarım çiçekler ağaçlar kayalar

Dostlarım derede yüzen balıklar

Dostlarım bal taşıyan arılar

Dostlarım nazlı nazlı uçan kelebekler

Dostlarım çayırda meleşen kuzular

Yılanla bile dost oldum bu sene

Ayrılık günlerinde sensizliğimi

Can dostlarımla paylaştım

Seni onlara anlattım gülüm

Her gün meclisimize kattım gülüm.

Sevgidir dediler yaradılışın özü

Sevgidir kavalın sazın sesi

Sevgidir şairin ozanın sözü

Sevgi ile uçuşur kelebekler

Sevgi ile açar çiçekler

Sevgi ile eşler birbirini bekler

Sevgi ile doğar bebekler

Sevgidir her yolun başı

Sevgidir aşıklara akıtan gözyaşı

Sevgi vardır yazıda kalemde

Nakışta sanatta her demde

Sevgi vardır kulluğun temelinde

Sevgi vardır kainatın dilinde

Sevgi ile tohum meyveye durur

Sevgi ile ırmaklar denize yürür

Sevgi ile boşalır bulutlar

Sevgi ile yeşerir umutlar

Sevgi ile artı olur eksiler

Sevgi ile bir can olur sevgililer

Dostlarım sevmeli sevilmeli dediler

Dostlarım seni çok sevdiler

Sevdama halime hak verdiler

Sonuna kadar yanındayız dediler

Ve seneye görmek istediler

Seni benimle görmek istediler.

28.7.2002

 

 

62-UMUT

Aşkın şarabını içemedikte

Lakin acısını çok fena tattık

Dostlarım teselli verdiler bana

Vuslat umuduyla yattık ve kalktık.

29.7.2002

 

 

 

 

63-AŞKINLA ISINDIM

Ağustos ayında dağın başında

Soğuktan titriyor ve üşüyorum

Sen geliyorsun aklıma bir yandan

Aşkın ile yanıp tutuşuyorum.

29.7.2002

 

 

 

64-SEN BANA GEL

Dumanlandı yine dağların başı

Hasreti çoğaldı aktı gözyaşı

Ozan Kadir in sadık sırdaşı

Sen bana gel ben sana kol olayım.

29.7.2002

 

 

 

65-İSTEĞİM

Ellerim ellerine kenetli

Dudaklarım dudaklarına

Sinem sinene değse

Ve sımsıkı sarılsam

Hiç ayrılıp gevşemeden

Günlerce öyle kalsam.

29.7.2002

 

 

66-BENİ HATIRLA

Gençlik güzelliğin gittiği zaman

Alımın çalımın bittiği zaman

Çevrenden dostların yittiği zaman

Oku bu sözümü beni hatırla.

 

Hatırla ağustos sekiz gününü

Nasıl gözyaşları döktürdüğünü

Bana neler neler çektirdiğini

Oku da sözümü beni hatırla.

9.8.2002

 

 

 

67-KARA KADER

Kaderime bakın kara yazıldı

Tam vuslat gecesi sihir bozuldu

Gönlümden gözümden yaşlar süzüldü

Artık bu dünyanın ne önemi var.

8.8.2002

 

 

 

68-DÜNYANDA YER YOK MU

Çektiğim acılar reva mı hak mı

Günahım vebalim o kadar çok mu

Şu senin dünyanda bana yer yok mu

Yıllarca bekledim yine BEKLERİM.

8.8.2002

 

 

 

69-GİTTİN VE YIKTIN

Dudakların gonca güle benzerdi

Koklayamadan çekip gittin sen

Bir güldürdün sonra ağlattın beni

Gönül kıblesini yıkıp gittin sen.

10.8.2002

 

 

 

70-SABREYLE

Halkaya sokulup ipe takılsan

Tükensen ayakta yere yıkılsan

Canlı canlı mezara da sokulsan

Kahır etme dua eyle sabreyle.

11.8.2002

 

 

 

71-PİŞMAN OLURSUN DİYE

Görmez misin şu mecnunun halini

Bu sebepsiz küsüş düşmanlık niye

Üç gün oldu gözlüyorum yolunu

Sözünden pişmanlık duyarsın diye

Tavrından pişmanlık duyarsın diye

11.8.2002

 

 

 

 

72-DAĞLAR SİZE GERİ DÖNDÜM

Dağlar size geri döndüm

Gülüm beni terk eyledi

Aşkımı meçhule gömdüm

Yarim beni terk eyledi

 

Gülüm de vefasız çıktı

Çıkmaz bir odaya tıktı

Vurdu yere beni yıktı

Dağlar size geri döndüm.

 

Beraberce ağlayalım

Dayanışma sağlayalım

İşte şimdi bu son halim

Dağlar size geri döndüm.

12.8.2002

 

 

 

73-BENİM DÜNYAM

Benim dünyam

Çilekeş Anadolum

Her karış toprağı

Sevgiliye eş Anadolum.

 

Binlerce yıl yükünü taşımış insanın

Çekim alanı olmuş bütün dünyanın

Davalar sırtlanmış kainat kadar

Medeniyetler yeşertmiş

Uygarlıklar hayat bulmuş

Atama dedeme yurt olmuş

Anadolum.

 

Benim dünyam Anadolunun

Çorak toprağına benzer

Durgun sade çilekeş yorgun

Ama suyla buluştu mu bir kez

Ama sevgiliyle buluştu mu bir kez

Canlanır coşar üretir

Şaha kalkar dağı ovası yaylası

Fışkırır oradan her tür

Tohumlar meyveye durur

Her şey hilkatine yürür

Sesler yankı bulur sahibinde

Şiir olur ozanların dilinde

Sanat olur ozanların elinde

Kucak açar canlı cansız tüm varlığa

Doyurur barındırır

Okşar sarar kendine sığınanı

Ayırmaz can ile cananı

 

Ama öylesine sert öylesine öfkelidir

Dilinden anlamayana

Töresini bilmeyene

Kurur çorak olur

Kendi ile beraber öldürür

Yok eder anlamayanı anlayamayanı

Benim dünyam Anadolu

 

Dinle dostum

Hayat bulur dünyamıza girenler

Mutlu olur dilimizden anlayanlar

Kucak açar gelenlere erenler

Gel ey dostum bu dünyamızda yer var

Gel ey dostum bu dünyamıza yaklaş

Çorak koyma sevgiliyle kucaklaş

12.8.2002

 

 

 

74-GÖZLERİMDEN ANLA BENİ

Akşam olur hüzün kaplar içimi

Bilir misin sebep nedir sevgilim

Ne deyim ki gönüllerin seçimi

Bunu söylemeye varmıyor dilim

Gözlerimden anla beni sevgilim.

20.8.2002

 

 

 

75-O GECE

Acı şu sürecin son demlerinde

Bir yalancıyım ben kapını çalan

Silinse yırtılsa her şey yok olsa

O mutlu gecemdir geriye kalan.

18.8.2002

 

 

 

76-ORTADA KALDIK

Bahar geçti yazda geldi geçiyor

Göçmen kuşlar yavaş yavaş uçuyor

Cümle alem yol gözlüyor seçiyor

Bir biz kaldık orta yerde güzelim.

22.8.2002

 

 

 

77-GEL BE GÜZELİM

Şu hayat çok kısa uçup gezelim

Engeller kalmasın yıkıp ezelim

Sen güzelsin ama ben de özelim

Boş ver düşünmeyi gel be güzelim.

18.2.2002

 

 

 

78-EY ZAMAN

Zaman ey zaman oy zaman

Mekanı yoğuran zaman

Umutlar doğuran zaman

Derdime çare ne zaman.

23.8.2002

 

 

 

 

79-ÖZE DÖNÜŞ

Yandı yürek köze döndü

Türkü oldu söze döndü

Başka alemlerde idi

Aslolana öze döndü.

24.8.2002

 

 

 

80-HABER

Gelmedi de aşkım sordu ne haber

Kesti suratımı acemi berber

Sızlayan yarama tuz ile biber

Dökenin inşallah eli kırılsın

25.8.2002

 

 

81-YOLCULUK NE ZAMAN

Çağlayanlar gibi çağlattın beni

Halatla kendine bağlattın beni

Gel gör bir gün hariç ağlattın beni

Yolculuk ne zaman bizim ellere.

25.8.2002

 

 

 

82-AKILLAN GÖNÜL

Akıllan ey gönlüm sen sana olda

Teklifsiz davete gelme bir daha

Adam ol aklını başına alda

Kapının ardında kalma bir daha

 

Ozan Kadir güle ne küs ne darıl

Zaman akıp gider hep harıl harıl

Dünya bir hakikat yaşama sarıl

Hülyaya hayale dalma bir daha.

25.8.2002

 


83-GÖR HALİMİ

Şu ıssız yurduma ayağın basar

Ne yaprak kımıldar ne rüzgar eser

Sen gülünce gülüm bülbüller susar

Hele gir de bir gör o an halimi

 

Derman bulur iflah olmaz yaralar

Dertler biter aka döner karalar

Şahlanır nehirler coşar dereler

Hele gel de bir gör o an halimi.

 

Kadir Ozan aşkın dipsiz bir kuyu

Saatten saate değişir huyu

Bir tatlı pınarın göl olmuş suyu

Hele dal da bir gör o an halimi.

26.8.2002

 

 

 

 

84-SEKİZ AĞUSTOSA KADAR

Dostun bahçesine girdim

Orada güzellikler gördüm

Destur aldım hayat verdim

Sekiz ağustosa kadar.

Açılmış gonca gülleri

Gördüm tarifsiz halleri

Gezdim gizemli illeri

Sekiz ağustosa kadar.

30.8.2002-

 

 

 

 

85-YAŞAMIN ÖYKÜSÜ

Nereden geldik biz ve ne ederiz

Nasıl yaşarız ve nere gideriz

Muhteşem balansta biz ne kadarız

Yaşamın öyküsü bizde bir türlü

Hakikat bir iken sizde bin türlü.

 

Nedir şu kainat bir bilmecemi

Acılar meydanı ve gülmece mi

Biz mi taşıyoruz bizimi gemi

Yaşamın öyküsü bizde bir türlü

Hakikat bir iken sizde bin türlü.

31.8.2002

 

 

 

86-ELİME EL VERDİĞİN ZAMAN

Kelimeler anlamını yitirir

Uzanan ele el verdiğin zaman

Gönüller coşar ve hisler konuşur

Çağrıma uyup ta geldiğin zaman

04.09.2002

 

 

 

87-GÜNAYDIN

Günaydın nazları savuran güzel

Günaydın hasreti kavuran güzel

Bedenler ayrı ayrı olsa da

Günaydın kalbimde hep duran güzel.

06.09.2002

 



88-KAL SAĞLICAKLA

Tükeniyor ey dost yol adım adım

Arşa ulaşıyor ahım feryadım

Ağladım geceler bir gün görmedim

Gidiyorum gülüm kal sağlıcakla

 

Yürüyorum belirsizler ufkuna

Tükendim de dur diyemedim buna

Meçhuldeki sadık dostlar yurduna

Gidiyorum gülüm kal sağlıcakla

 

Ozan Kadir senin kaderin böyle

Söyle de dinlesin o aşkın söyle

Umudu bağladım şimdi meçhule

Gidiyorum gülüm kal sağlıcakla.

06.09.2002

 

 

 

 

89-VURDU KARAYA

Çalarken sazımı bir ahenk ile

Karıştı şu bozuk zurna araya

İçinde üç farklı yolcusu ile

Hayalet gemimiz vurdu karaya.

11.09.2002

 

 

 

90-ANLAMAK İÇİN

Anlamak için Leyla ile Mecnunu

Anlamak için Elif ile Karacayı

Anlamak için Ozan Kadirle Gülünü

Kor ateşte kavrulmalı

Büsbütün yanmalısın

Buharların yükselmeli gökyüzüne

Bulutlara kavuşmalısın

Ve rüzgarların emrinde

Tüm yeryüzünü dolaşmalısın

Bulduğunda cananını

Kavuşturmalısın canını

Yağmur olup dökülmelisin

Aheste aheste

Süzülmeli saçlarından aşağı

Değmelisin çıplak bedenine yarin

Göğsünde çağlamalı

İksir olup hayat vermelisin

O zaman aşkı muhabbeti görmelisin.

17.09.2002

 

 

 

91-AYI

Bir ayı dolaşır gül bahçesinde

Çiğnedikçe benim kanım kuruyor

Ellerim kollarım dillerim bağlı

Çaresizim gülüm aklım duruyor.

25.09.2002

 

 
 
92-NE ETTİM Kİ GÜLÜM SANA

Ne ettim ki gülüm sana

Beni yerden yere vurdun

Geçtin karşıma oturdun

Eller gibi seyre durdun.

 

Sana geldim her şeyimle

Bana yurt olmadı yurdun

Kabesiz bile kaldım da

Ne aradın ne de sordun.

 

Bir gün güldü gülün diye

Ozan Kadir hayra yordun

Sen yüzmesini bilmezdin

Derin deryalara daldın.

27.09.2002

 

 

 

 

93-ANLAMIŞ DEĞİLİM

Gece kuşu tiz sesiyle öterken

Karanlıklar saatleri yutarken

Cümle alem uykusunda yatarken

Ayaktayım hayalinle güzelim.

 

Umutlar kaybolup tek tek biterken

Gözün önünde can uçup giderken

Aynanın ardından sen seyrederken

Anlamış değilim ne yaptığını.

28.09.2002

 

 

 

 

94-DİKKAT EDE

Aşkım sen kendini kuş mu sanırsın

Bir oyana bir buyana uçarsın

Durulmazsın daldan dala konarsın

Dışı ballı içi ateş olan var

Bilmediğin çiçeklere banarsın

Çağırırda çeker seni kendine

Anlamazsın tatlı gelir kanarsın

Günler sonra sana döner etkisi

Dikkat ede zehir olur yanarsın.

29.09.2002

 

 

 

95-DÖNE GELE BİRGÜN BİZE

Ötelerden bir köz düştü

Şu yaralı bağrımıza

Bir güzele gönül verdik

Kulak vermez çağrımıza

Eriyorum içten içe

Bakar durur eğrimize

Elindedir deva olmaz

Sızımıza ağrımıza

Süründürür günden güne

Kucak açmaz doğrumuza

Bir kuş gibi uçtu gitti

Sığamadı şehrimize

Kuyulara aktı suyu

Kavuşmadı nehrimize

Bekle dedi bekliyorum

Döne gele bir gün bize.

5.10.2002.

 

 

 

 

96-HABERİN OLSUN

Sevgilim silkelen gel artık uyan

Zordasın bilirim geçecek dayan

Vazgeçemem senden namerttir cayan

Çok özledim seni haberin olsun

 

Dinleme dışardan gelen gazeli

Gözdeler deli bak akıllı deli

Tatlımsın canımsın dünya güzeli

Çok özledim seni haberin olsun.

 

Aynaya bak keşfet yeniden seni

İncisin bilirsin incitme canı

Ellerim kırılsın varsa yalanı

Çok özledim gülüm haberin olsun.

 

Şu ozan kendini buldu aşkında

Maşuk olmak için şimdi meşkinde

Ayırdım yerini sevgi köşkünde

Bekliyorum seni haberin olsun.

6.10.2002.

 

 

 

97-O GİDİŞİN VAR YA

O gün oradan o gidişin var ya

Kesseler inan ki kanım akmazdı

Azrail gelseydi ruhum almaya

Direnirdi beden canım çıkmazdı.

19.10.2002

 

 

 

98-BİLİYOR MUSUN

Su gibi hava gibi

Seni nasıl istediğimi

Bir hal içinde halle

Gece gündüz izlediğimi

Tomurcuk ve dudaklarını

Tenini çok özlediğimi

Ve ne olursa olsun

Seni çok sevdiğimi

BİLİYOR MUSUN ?

19.10.2002

 



99-BİLİYOR

Sevmişim bir kere dönemem gülüm

Sözümü ovalar dağlar biliyor

Denizler pınarlar dereler çaylar

Ormanlar bahçeler bağlar biliyor.

 

Beste oldun adın sazın telinde

Tarihe de geçtin çağlar biliyor

Yaşantımla bağlı çevremdekiler

Ölüler biliyor sağlar biliyor.

20.10.2002

 

 

 

100-BU HALLER

Kanadı kırılmış kuşa dönmüşsün

Soğuksuyla pişmiş aşa dönmüşsün

Bahar ortasında kışa dönmüşsün

Bu haller başına geldi geleli.

 

Elmas iken kara taşa dönmüşsün

Parlak yıldız iken loşa dönmüşsün

Bir yol ortasından başa dönmüşsün

Bu haller başına geldi geleli.

24.10.2002

 

 

 

101-TUT ELLERİMDEN

Kaderim bu deyip yaşıyorum ben

Kanım kayboluyor ve üşüyorum

Bırakma sen ey gülüm tut ellerimden

Gözüm kararıyor ve düşüyorum.

01.11.2002

 

 

 

102-BECEREMEDİN

Sen ey zavallı beceriksiz ozan

Yanında dünyanın gülü güzeli

Onunla gülmeyi beceremedin

Kararttın dünyanı sızlandın durdun

İstedin ölmeyi beceremedin.

08.11.2002

 

 

103-TEŞEKKÜRLER OLSUN

Olumsuzluk diye her ne var ise

Yaşadıklarım hep çöplüğe dolsun

Bu gece başka hiç söze hacet yok

Teşekkürler olsun ,şükürler olsun.

09.11.2002

 

 

 

104-YAZIKLAR OLSUN

Bu gün yarın dedin süreler verdin

Her durakta durdun peşinden vurdun

Oynadın benimle aldattın durdun

Tek bir cümle ile yazıklar olsun.

23.11.2002

 

 

 

105-BIRAKIN BENİ

Gülümü gömdüm de kara yastayım

Bugün yarın gidici bende hastayım

Sabrı öğrenecek büyük kurstayım

Elişmeyin bana bırakın beni.

03.12.2002

 

 

 

106-AKILLAN HAYRAN

Dengesi kaybolmuş bir dengesiz ile

Zor ve uzun yola girilmez hayran

Değil ki hayatın bir günün bile

Onun uğruna verilmez hayran

04.12.2002

 

 

 

107-BAYRAMIN OLSUN

Uğraştım çırpındım didindim durdum

Bir olalım diye planlar kurdum

Ne yazık bayrama hüzünlü girdim

Yarınlar da senin bayramın olsun.

05.12.2002





108-KARLAR YAĞSIN

Leylekler turnalar çok oldu göçtü

Çiçekler soldu ve yapraklar uçtu

Canım dediğimde ayıya kaçtı

Karlar yağsın şimdi şu dünyamıza

09.12.2002

 

 

 

109-BEDEL BUMU OLMALI

On aralık bugün günlerden Salı

Bir Tanrım halimi biliyor dostum

Sevmenin bedeli bu mu olmalı

İsyanlar edesim geliyor dostum.

10.12.2002

 

 

 

110-YÜRÜRDÜM

Yollar biterdi hep adım adım

Yürürdüm yanımda sen ve senin adın

Yürürdüm dağlar az gelirdi

Bağlar bahçeler ovalar aşardım

Yellere karışırdım buhar olurdum

Yağmur olurdum ırmaklarda taşardım

Yürürdüm güneş altında kavrulurdu sinem

Yürürdüm rüzgarlar vururdu bağrıma

Sesinden cevaplar beklerdim çağrıma

Yürürdüm dünya bazen dar gelirdi

Dertliler görürdüm dermanı var ama çözülmeyen

İsyan ederdim insanlığım bana ar gelirdi

Kırılırdım küserdim kışlara girerdim

Sonra seni düşünür hayatıma bahar gelirdi

 

Yürürdüm yoruluncaya dek

Yorulur tükenir ve dururdum

Bir deniz kenarında bir ırmağın başında

Sigaram küle dönerken

Alevim karışırdı közlerine

Küllerim karışırdı küllerine

İçimi çekerdim için için

Çekerdim içime dumanı

Seni içime çekiyor gibi

Cevaplar arardım tükenmez sorulara

Neden nasıl ve niçin.

 

 

Yürürdüm yolların sonunda seni bulurum diye

Çıkmaz olurdu bazen sokaklar

Yıkılırdım kalırdım oralarda

Sonra sözlerin kuvvet verirdi bana

Derin nefesler alırdım

Bir hışımla bazen öfkeyle

Kalkar ve tekrar yürürdüm.

Ya bu ayaklar götürecek beni ona

Ya onun yolunda yok olacak bu ayaklar

 

Yürürdüm koşardım bazen çatlarcasına

Gelirken sana ara ara

Kanatlanır eşlik ederdim kuşlara

Yanardım kutupta buzlar erirdi

Bir öpmen cansız bedenime canlar verirdi

 

Yürürdüm insanlar görürdüm çeşit çeşit

Didişen savaşan sevişen

Yalnız başlangıçta ve sonuçta eşit

Yürürdüm köşkler saraylar görürdüm

İçinde ağalar cariyeler ve kahyalar

Şuh çığlıklar ve kahkahalar

Maskelenmiş sahte mutluluklar

İçin için yananlar ağlayanlar

Yürürdüm çobanlar görürdüm sürüsüyle bütünleşmiş

Elinde kavalı torbasında soğan ekmeği

Mutlu ve mesut

Bir pınar başında doyururken karnını

Türküler dinlerdim onlardan şarkılar duyardım

Sana yazılmış seni anlatan

Dostum olurdu kalem ve kağıt

Gelip geçen ıssız gecelerde

Sevdanı adını bulurdum hecelerde

 

Yürürdüm orman içlerinde çise altında

Kokunu alırdım toprağın bağrından

Çiçekler görürdüm yüzlerce çeşit

Gonca gülüm düşerdi aklıma

Bal dudakların

Al yanakların

Alev alev kor gibi sinen

Koşardım gelirdim peşinden

Yürürdüm kurtlarla kuşlarla

Irmaklarla çiçeklerle arkadaş olurdum

Dinlerlerdi beni anlarlardı beni

Kaybolan beni onlarda bulurdum

Dostlukları görüp kendime gelirdim

 

Çok kez kaçardım insanlardan

Sevdayı bilmeyenlerden anlamayanlardan

Seni isterdim bir tek seni yanımda can

Tanrım şahit olurdu duygularıma

Gizli gizli göz yaşlarıma

Ve yaşadıklarıma yaşattıklarıma

Birde sazım ve senin verdiğin kalemim

Bu işte gülüm hikayem

Bu işte beni yaşatan sevgim

Bu işte beni yürüten sevgim.

18.12.2002

 

 

 

111-SENİ İSTİYORUM

Gönlün istiyorsa bekleme ara

Bıraktığın yerde bulursun beni

Her şeyi ittim de şimdi kenara

Seni istiyorum yalnızca seni

20.12.2002

 

 

 

112-OLMAZ BU AYRILIK

Ayrılmak dedikçe sen canım gülüm

Rüya görüyorum hayır mı şer mi

Ölümün harici ayrılık olmaz

Beden şu canını atıp gider mi.

 

Ayrılık sözünü etmesen keşke

Yok mu hiç çaremiz bir düşün başka

Dağ gibi özünde tertemiz aşka

Yapmacık duygular katıp gider mi.

 

Anlamaya çalış ne olur beni

Bugünlerde yıla girerken yeni

Karşılıksız seni candan seveni

Sızlatıp ağlatıp çatıp gider mi.

 

Goncanı gizleme olursun diken

Bir kez daha düşün ey güzelim sen

Sevdanın gerçeği ortada iken

Hayal umanına batıp gider mi.

 

Bilirim çevrede yüzlerce ayı

Ama engel değil geç meye çayı

Bedelini bilen temiz sevdayı

Şu ucuz pazarda satıp gider mi.

 

Ozan Kadir derki ey gülüm dinle

Sazımdan sözümden bir şeyler anla

Dostun uğraşırken bedenle canla

Bakmadan ardına yatıp gider mi.

01.01.2003

 

 

 

113-ÜÇ OCAK

Buluşmamız vardı üç ocak günü

Ayar edemedin ne yazık bunu

Çok yalvardım yenemedin korkunu

Gidiyorum gülüm kal sağlıcakla

03.01.2003

 

 

 

114-HAYALET GEMİ

Hayalden oluşan bir gemim vardı

İçinde yolcusu yalnız sen ve ben

Anlamadım bugün kitlendi dümen

Çarptı su aldı ve tükendi hemen.

03.01.2003.

 

 

 

115-KARARIM

Bugün üç ocak

Yollarım tükendi çaresiz kaldım

Yüreğim yanarak bir karar aldım

Yatakta değilim ayakta öldüm

Sormayın dostlarım ne nasıl niye

Gülümden ayrıldım o gülsün diye.

03.01.2003.

 

 

 

 

116-ZOR OLACAK

Ah üç ocak ah üç ocak

Hava buz yüreğim sıcak

Yalan dedim dayanırım

Dayanması zor olacak.

03.01.2003.

 

 

 

117-KARA YAZGIMIZ

Şu alemde bunca mutluluk varken

Ayrılık üzere ezgimiz bizim

Nafile uğraştık değişsin diye

Heralde karaymış yazgımız bizim.

04.01.2003.

 

 

 

118-BEKLEYECEĞİM ÖYLE YOLUNU

Bu ayrılık beni yere de serse

Hazırım sınava çalıştım derse

Bir ana oğlunu nasıl beklerse

Bekleyeceğim ben öyle yolunu.

05.01.2003.

 

 

 

119-KIYAMETE KADAR BEKLEYECEĞİM

Bugün beş ocak günlerden pazar

Görmedim gülümü yüreğim azar

Gönlümden dökülür kalemim yazar

Kıyamete kadar bekleyeceğim.

05.01.2003.

 

 

 

120-SANA VERDİM SENDEN SENİ

Sana verdim senden seni

Manasını bilmelisin

Gönül gözüyle bakmalı

Anlamalı görmelisin.

 

Gerçek sevginin ve aşkın

İzlerini sürmelisin

Maskelenmiş duyguların

Defterini dürmelisin.

 

Neye niçin değer miymiş

Düşünmeli sormalısın

Eğer mutlu olacaksan

Halka halka örmelisin.

06.03.2003.

 

 

 

121-YOLCU EYLEDİK

Bir dost daha yolcu eyledik bugün

Saati gelince dinlemez ölüm

Üzüldüm ağladım dostun peşinden

Sen düştün aklıma yine sen gülüm.

07.03.2003.

 

 

 

122-SÖYLEYİN DAĞLAR NE EDEYİM

Kafam çok karışık nasıl edeyim

Dermana çareye kime gideyim

Söyleyin şimdi ben ne yol güdeyim

Selam olsun dostum dağlar sizlere.

08.01.2003.

 

 

 

123-DÖNMENİ BEKLEYECEĞİM

Ayı bahçemizden çıkıp giderse

Korkun ve telaşın o gün biterse

Ömrümüz sürerde vade yeterse

Söz verdin dönmeye bekleyeceğim.

09.01.2003.

 

 

 

 

124-BİR RESİM GÖNDER

Dayanamıyorum şahidimdir Hak

Seviyorum seni ben kendimden çok

Yüzüne bakmaya cesaretim yok

Bakayım doyunca bir resim gönder.

10.01.2003.

 

 

 

125-KALAKALDIM

Görüşmemiz sanki iki el gibi

Ciğerim kanadı azgın sel gibi

Yürüdün gittin de uçtun yel gibi

Kaldım koltuğumda bütün gün boyu.

11.01.2003.

 

 

 

126-ANLAMIŞ DEĞİLİM

Artık yaşamanın ne önemi var

Dediğinde gülüm sızladı içim

İsteklerimiziz yapamıyorsak

Anlamış değilim dünya ne biçim.

11.01.2003.

 

 

 

127-YALAN SÖYLEDİM

Dayanamıyorum,yalan söyledim

Anlasan da hele bir adım atsan

Daha önceleri yapmıştık çok kez

Yine bir kez daha elimden tutsan.

12.01.2003.

 

 

 

128-AH AYI

Ayı seni çoktan yok ederdim de

Korktuğum tek bir şey kırılır gülüm

Yada bu diyardan ben giderdim de

Adım atamadım darılır gülüm.

12.01.2003.

 

 

 

129-FALLAR

Fallar baktırmıştık bir zaman gülüm

Gelecek çok güzel görünüyordu

İnanmıştım çünkü yaralı gönlüm

Yerlere savrulmuş sürünüyordu.

13.01.2003.

 

 

 

130-BAKTIĞIM HER YERDE VARSIN

Görüyorsun seni aramıyorum

Çünkü sen baktığım her yerde varsın

Söz verdim sözümü kıramıyorum

İçimde üç ocak öncesi yarsın.

13.01.2003.

 

 

 

131-ARADIĞIMIZI BULDUN MU ŞİMDİ

Ufkun ötesinde beklediğimiz

Aklın ötesinde hissettiğimiz

Ömrün ötesinde tükettiğimiz

Aradığımızı buldun mu Banu.

14.01.2003.

 

 

 

132-GÖNLÜM SENLE DİRİLDİ

Bu süreçte çokça kalbim kırıldı

Dostlarımı üzdüm yaren darıldı

Şu fani bedende yer yer çürüdü

Görmediler gönlüm senle dirildi.

14.01.2003.

 

 

 

133-SEVGİMİ YAŞAT

Şu sevgimi sana emanet ettim

İyi bak yaşat ve öldürme emi

Bahçende tomurcuk güller çok narin

Kendinden vazgeçip soldurma emi.

15.01.2003.

 

 

 

134-DOKUNMAZ CANA

Bedeli heralde günahlarımın

Çektiğim sevdadan ve aşktan yana

Senin bu ateşin öyle ateş ki

Cehennem ateşi dokunmaz cana

16.01.2003.

 

 

 

135-TESLİM OLMAYACAK,

        YILMAYACAĞIM

Sahip olduklarım tek tek yitse de

Dizlerimde takat derman bitse de

Ayı benden seni çalıp gitse de

Teslim olmayacak ,yılmayacağım.

16.01.2003.

 

 

 

136-NESİN SEN GÜZEL

Dost deyip inanmış çok fena kanmış

Yıldırımlar vurmuş kavrulmuş yanmış

Çileden kurumuş çöllere dönmüş

Diken tarlasında gül müsün güzel.

 

Güzelim başında mutluluk tacı

Yoktan sebeplerle çekerken acı

Hayatımız oldu karar ağacı

İrem bağlarında dal mısın güzel

 

Şu ozan Kadirin sırrına eren

Bilinmez dünyamı öğrenip gören

Dermansız hastaya şifayı veren

Anzerin dağında bal mısın güzel.

17.01.2003.

 

 

 

 

 

137-KADER UTANSIN

El alem sürerken senle sefanı

Ardından koşturup çektim cefanı

Birleşiriz diye bekledim anı

Olmadı neyleyim kader utansın.

18.01.2003.

 

 

 

 

138-DÖNDÜĞÜN GÜN

Sordun ya ne haber işte yastayım

Takatsiz mecalsiz ve de hastayım

Bu böylece süren onuncu ayım

Döndüğün gün bana bayramın olur.

18.01.2003.

 

 

 

139-SEVİLMEK VE SEVİŞMEK

Ne kadar şiddetle istedim bilsen

Bir kere doyunca senle sevişmek

Şartsız şurtsuz önyargısız bir gelsen

Görürdün nasılmış benle sevilmek.

19.01.2003.

 

 

 

140-KIZMA SAKIN

Tutamadım diye verdiğim sözü

Belli etme sakın kızsan da bana

İplikle bağlıyım yaşama şimdi

Tahammül et biraz kıyma bu cana.

19.01.2003.

 

 

 

141-ATMACA

Güvercin gibiydik yıllarca önce

Oynardık saklambaç köşe kapmaca

Gagamız sivrildi tırnaklar kanca

Oyunumuz av oldu bizler atmaca.

20.01.2003.

 

 

 

142-GÜLÜM

İstiyordun sende bu acı niye

Mutlu olacaktık beraber güya

Umutla beklerken yeşersin diye

Ayrılık tohumu ekildi gülüm.

 

Derler ya doğruymuş sevenler gülmez

Gönül yarasını hiç bir şey silmez

Dünyama girmeyen içimi bilmez

Gizli gözyaşlarım döküldü gülüm.

 

Ağlama ey gönül böyleymiş yazı

Anlamadı seni şu Banu kızı

Tutamadım ona verdiğim sözü

Mahcup oldum boynum büküldü gülüm.

20.01.2003.

 

 

 

143-ACILAR

Acılar

Buzlu ve karanlık geceler kadar soğuk

Acılar

Okyanuslar kadar derin feza boşluğu kadar sessiz boğuk

Acılar

Cehennem ateşi kadar sıcak

Tren çığlığı kadar tiz

Dolu dolu kucak kucak acılar

Acılar

Yaz mevsiminde kopan tufan

Rüzgarla sağa sola uçan

Kurtuluşa yarin sinesine kaçan

Sürüm sürüm inlerken yerlerde

Sığınacak o siper nerede

Acılar

Köşkler saraylar içinde

Fildişi kuleler kurar acılar

Esen bir meltem rüzgarında

Ahh Banu ahh diye çıkar acılar

Acılar

Okunmaz dinlenmez görülmez

Yaşanır ancak bilinmez

Ağlamakla sönmez silinmez

Çekilmez olur zulme azaba döner

Yaşar bedende ölünce söner

 

Acılar

Bir iken bin olur

Toplanır dosya dosya olur

Ulaşır yare posta olur

Acılar

Merhemle çare olmaz

Ve onsuz derman bulmaz

Vadesiz ,süre dolmaz

Doludizgin acılar.

Acılar

Ananın bebesinden ayrılmasında özlü

Evladın babasına isyanındadır gizli

Acılar

Kerbelada şehit düşen yoldaşın

Yaşadığı süreçtir Çeçenyada kardaşın

Acılar

Bir lokma ekmek

Bir yudum sudur

Acılar evreninde en acısı da budur

Acılar

Peşinde avcıların

Kırık kanatlı kuşun

Pençesinde ayının

Ceylandan olan aşın

Hayata bakışıdır

Acılar

Anadan babadan öksüz

Gurbet de kimsesiz ve yarsız

Sokaklar mekanında

Dertliler divanında

Bir gönül ummanın da

Dile gelen acılar.

Acılar ah acılar

Terk edin gidin beni

Çıkın dünyamdan

Çıkın dışarı

Kapatmayın ona giden yolları

Acılar

Ciğerimi dağlar acılar

Türkülerimde ağıt olan acılar

Ağladığıma ağlar acılar

Acılar

Keneler gibi emer kanımı

Bitirir tüketir çökertir

Ama almaz canımı

Acılar

Çepeçevre etrafımı kuşatır

Direnir beden direnir direnir

Umudumu yaşatır

Acılar ah acılar

Yare tatlı gelen acılar

Mermi yarasından beter

Yürek delen acılar

Acılar

Sanki eti kemikten sıyırdı

Yüreği bedenden ayırdı

Acılar

Timsahın çeneleri

Ezdi çiğnedi ve sindirdi

Lokma lokma parça parça

Midesine indirdi

Acılar ah acılar

Terk edin gidin beni

Çıkın dünyamdan

Çıkın dışarı

Kapatmayın ona giden yolları

Acılar

Akan gözyaşım

Acılar

Suyum ve aşım

Acılar

Çökmüş tükenmiş yıkılmış

Yerinden kalkmaz başım

Acılar

Üşüşürler üzerime

Sanki üç başlı canavar

Aç kurtlar gibi saldırırlar

Kokusuna gelirler

Yüreğimde yara var

Acılar

Ayağımda prangayla

Tutsak eden acılar

Onursuz şahsiyetsiz yaşama

Neden olan acılar

Acılar

Cenk meydanı

Bitmez tükenmez toplanır

Acılar

Mızrak gibi

Yüreğime saplanır

Acılar

Sigaramın dumanından

Çare diye çektiğim

Damarımdaki kana

Zehir dolan acılar

Acılar

Umudun fiyaskoya döndüğü

Gönül ün yanılıp kandığı

Hem buz kesip hem yandığı

Gülüşü sevgi sandığı

Çeşit çeşit acılar

acılar

Yarin terk edip gittiği yerde

Acılar

Yarin terk edip gittiği günde

Acılar

Bana yar bana yoldaş olan acılar.

Benim acılarım.

22-23-24-25 ocak 2003

 

 

 

144-NASIL RAZI OLDUN

Al gül idin şimdi sarardın soldun

Kırdın kovdun dostu ve yalnız kaldın

Ayılara ,solucana yem oldun

Nasıl razı oldun anlamıyorum.

 

Solucanlar üzerinde dolaşır

Pislikleri pak tenine bulaşır

Yavaş yavaş can özüne ulaşır

Nasıl razı oldun anlamıyorum.

  26.01.2003

 

 

 

 

145-OLUMLU DÜŞÜN HAYRAN

Gül güzeldir ama dikeni de var

Arı bal yapar ama bazen de sokar

Ateşte gerekli,kuralsız yakar

Olumlu düşün be ,üzülme hayran.

27.01.2003

 

 

 

146-DUAM

Duydum çevrenden mutluymuşsun çok

Ben gidince artık hiçbir sorun yok

Duam,sevenleri ayırmasın Hak

Dilerim ,bu hülyan daimi olsun.

28.01.2003

 

 

 

 

147-AH GÖNÜL

Şu ömründe bir gül sevdin yitirdin

İçten içe beni yedin bitirdin

Bak gör şimdi ne hallere getirdin

Bela mısın şu başıma ay gönül

 

Bahçendeki gonca gonca gülleri

Koklar iken şimdi yaban elleri

Başımdaki iflah olmaz halleri

İster deli ve divane say gönül.

 

İlaçlarla uyuşturdun bedeni

Kendine mi getirecek bu seni

Yarına bak bırak artık şu dünü

Yazık günah şu haline vay gönül

 

Yakar birisini tüketir bu ah

Sonra sızlanıp demeden vah vah

Sevda çekenlere olur ya mubah

Söz verdin ya tutamazsan cay gönül

 

Ozan Kadir verme kendine mehil

Hayalleri bırak gerçeğe eğil

Senin derdin onun umurunda değil

Akıllan da kendine gel ey gönül.

28.01.2003

 

 

 

148-GÜZEL SANA VARAMADIM

Engelleri kıramadım

Güzel sana varamadım

Bir doyunca saramadım

Yanıyorum işte buna

 

Gururumdan aramadım

Durumun ne soramadım

Ben sözümde duramadım

Ağlıyorum kana kana.

29.01.2003

 

 

 

 

 

149-İZLİYORUM SENİ

Bilmezsin gizliden gözlerim seni

Ah bir bilsen nasıl özledim seni

Kütahya dan bile izledim seni

Senle beraberim haberin olsun.

29.01.2003

 

 

 

 

150-MATEM VE DÜĞÜN

Can evinde matem hüzün var iken

Dostun bahçesinde düğün olur mu

Bu acı halleri yaşayıp her gün

Yıkılmamak için mecal kalır mı.

30.01.20

 

 

 

 

151-BİR GÜN GÜNEŞ DOĞAR

Sabreyle bir güneş doğar yurduna

Aldırma hayran herkesin kışı var

Geçer elbet bu boran bu fırtına

İlkbaharın böyle soğuk başı var.

31.01.2003

 

 

 

 

152-KADERİN Mİ BU

Arı sinek üzerinde dolanır

Rengin kaçar aklın dahi bulanır

Solucanlar bile sana sulanır

Kaderin mi söyle bana ey Banu.

01.02.2003.

 

 

 

 

153-HAPLAR İZİN VERMEDİ

Günler sonra yine senle buluşmak

Çok güzeldi fakat ben kala kaldım

Ne kadar istedim oysa konuşmak

İçtiğim hap buna izin vermedi.

01.02.2003.

 

 

 

154-BİR AY OLDU

Seni öpmeyeli geçti bir ayı

Sevinmiştir buna dağdaki ayı

İnşallah kırılır yakında yayı

O zaman anlar ki neler çekmişim.

02.02.2003

 

 

 

 

155-İŞTE KAÇINCI KEZ

YAZIYOR VE SÖYLÜYORUM

VAZGEÇMEYECEĞİM

Küsseler, ayrılsa ve ağlasalar

Assalar ,kesseler ve doğrasalar

Zindana atsa ve bağlasalar

Seni sevmekten VAZGEÇMEYECEĞİM.

02.02.2003.

 

 

 

156-ÖZLEM ÖTELERE

Sığmaz oldum artık ben bu aleme

Bir son vermeliyim hüzne,eleme

Tasvir ettiklerim gelmez kaleme

Yine ötelere özlem var dostlar.

03.02.2003.

 

 

 

 

157-KURTULUŞUN GÜLDE

Ozan,kurtuluşun gülüne kalmış

Oda elin çekmiş mühleti dolmuş

Kökleri kurumuş çiçeği solmuş

Böyle yaşamanın ne önemi var.

03.02.2003.

 

 

 

158-AH AYRILIK

Ayrılık vermedi bize el aman

Çevreyi kapladı bir kesif duman

Bir ozan yerle bir olduğu zaman

Okuyun sözünü,ağlayın o gün.

03.02.2003.

 

 

 

159-YORULDUM

Yoruldum bu cenkten,aşk meydanında

İnsanlık kavgası onun yanında

Kalemin elimden düşüş anında

Tek Rabbime iman eksik olmasın.

04.02.2003.

 

 

 

160-NASIL SEVMEYEYİM

Gülüşün can,coşkun çaylara benzer

Gözlerin kaşların yaylara benzer

Hallerinse ,mevsim aylara benzer

Seni sevmeyip de ben ne yapayım.

04.02.2003.

 

 

 

161-HELE BEKLEYELİM

Birleşmek dünyada özü gerçeğin

En zor halleridir kızın erkeğin

Biliyorum seninde sızlar yüreğin

Hele bekleyelim yaz aylarını

.05.02.2003

 

 

 

 

162-DURUL ARTIK

İşi düşmüş keşişlere hocaya

Kılı kırka yarmış düşmüş inceye

Bu yolların sonu varır yüceye

Durul artık ey sevgilim be gülüm.

 

Kışt demedi kimselerin kuşuna

Akıl ermez şu Banu’nun işine

Bu yüzdendir neler geldi başına

Durul artık ey sevgilim be gülüm.

06.02.2003.

 

 

 

163-FARK

Asıl büyük hüner ,düşünmek ince

Beyinden beyine göndermek kanca

Budur yığınlardan farklılık bence

Sen farklılaşmaya devam et hayran.

07.02.2003.

 

 

 

164-HİSLER

Kişi aşık olur yanar ve erir

Gönül o zor anda ilhamı verir

Hisleri insana yolu gösterir

Akıl çelişkiye düştüğü zaman

08.02.2003.

 

 

165-ÖLENE DEK

Derinlerden ta özümden

Bir söz çıktı ki ağzımdan

Vallahi dönemem sözümden

Seveceğim ölene dek

 

Yoktur eylemimde hile

Sına beni gör bir hele

Sonuna dek mücadele

Seveceğim ölene dek.

08.02.2003

 

 

166-ÖLDÜM DİLENE DİLENE

Hareketim ipsiz sapsız

Yarınlarımsa hesapsız

Geçti de üç günüm hapsız

Öldüm dilene dilene

 

Bırakın benle alayı

Hele anlayın olayı

Buldukta şimdi kolayı

Ecelsiz ölen ölene.

09.02.2003.

 

 

 

 

167-KENDİNE GEL

Be hey gönül artık gafletten ayıl

Dağların başında bulunmaz sahil

Yaşam realite oyuncak değil

Gel artık kendine hayata sarıl.

 

Ayı parselledi Merih te gezen

Vaylar şu haline ey Kadir Ozan

İnancını kesme yaşama özen

Gel artık kendine hayata sarıl.

10.02.2003.

 

 

 

168-HÜZÜNLÜ BAYRAM

Duyulmaz sanmayın, kestirme yoldan

Rabbine ulaşır garibin ahı

Acılar içinde ,bilinen halden

Yine hüzünlüydüm bayram sabahı.

11.02.2003.

 

 

 

 

169-HALİMİZ BİZİM

Ağlıyoruz yaşımızı silen yok

Bu alemde üzülen çok gülen yok

Anlayan yok,anlatan yok,bilen yok

Neye varacak şu halimiz bizim.

12.02.2003.

 

 

 

170-BAYRAM NE ZAMAN

Görüyorum çokça bir garip rüya

Eller aya gider koşarım yaya

İflahım kesildi gül diye diye

Gülüm söyle,bize ne zaman bayram.

 

Bekledim ağzından bir çift sözünü

Aşkın demlerinde bulmak özünü

Doyunca okşamak tatlı yüzünü

Gülüm söyle,bize ne zaman bayram.

13.02.2003.

 

 

 

 

171-ON DÖRT ŞUBAT

Aşkın doruklara çıktığı günde

Heyelan altında kalan neylesin

Sevginin çay gibi aktığı günde

Yarinde çileyi bulan neylesin.

14.02.2003.

 

 

 

172-HİÇ İMKANI YOK

Baktığım her yerde seni görürüm

Kimi kaybederim kimi bulurum

Derdi neşeyi de senden alırım

Sensiz yaşamanın hiç imkanı yok.

14.02.2003.

 

 

 

173-SEVENLERİN GÜNÜ

Doyunca, bir gün ver seni göreyim

Şu kara yazgıyı böyle kırayım

Yoluna canımı iste vereyim

Gerisimi ,bomboş sevgi adına.

14.02.2003.

 

 

 

 

174-ELİMDE DEĞİL

Sana hem yakınım hem uzak böyle

Gülemiyorum ki elimde değil

Yapabileceğim bir şeyler söyle

Bu aşkım özümde dilimde değil

15.02.2003.

 

 

 

175-YOK DEYİŞİN

Top mermisini bilir misin

Ey sevgili

Düştüğü yeri çökertir yıkar

Toz duman içerisinde

Umutlar söndürür ne canlar yakar

Bana her yok deyişin

Bir top mermisi gibi geliyor

Ama ben dayanıyor

Ve o günü bekliyorum

Ey Banu.

15.02.2003.

 

 

 

176-GARİBİN SERMAYESİ

Öyle insan var ki ihtiras dolu

Dünyayı yese de uzay gözünde

Kimi insanların canıdır malı

Garibin sermayesi kefen bezinde

16.02.2003.

 

 

 

177-SAHTE DOST-GERÇEK DOST

Sözlerle eylemler bambaşka farklı

Neden rağbet görür yanından çarklı

Bir dost çok söylerdi sözünde haklı

Nalet olsun size,belam sizlere.

 

Hiç çıkarsız karsız dosta gülenler

Candan aziz bilip kıymet bilenler

Şu kahpe dünyada azca kalanlar

Şu yalnız ozandan selam sizlere.

17.02.2003.

 

 

 

178-BAYRAM

Toprakla su dostlar bugün buluştu

Mecnun canı Leyla sına kavuştu

Kara gözlü dostun gül tarlasında

Çok güzel ölümsüz anlar oluştu.

22.02.2003.

 

 

 

179-BİLİYORDUM

Biliyordum gülüm inanıyordum

Bir gün bana gel gel diyeceğini

Biliyordum seni ve tanıyordum

Bekliyordum beni seveceğini   23.02.2003.

 

 

 

180-O KAFA

Bu günden yarını görmeyen kafa

Yarın çok dosyayı kaldırır rafa

26.02.2003.

 

 

 

181-ALDANIYOR,BİLMİYORUZ

Dünya bizimdir diyoruz

Geldik hızla gidiyoruz

Aynada görüntü her şey

Aldanıyor,bilmiyoruz.

05.03.2003.

 

 

 

182-KURT SOFRASI

Çakalın işi ne kurt sofrasında

Yalı durur iken sefer tasında.

07.03.2003.

 

 

 

183-KIRILDIM GÜLÜM

Görüşmemiz için hiçbir neden yok

Artık bu ilişki sürmez desende

Kırıldım gücendim bu sözüne çok

Aradaki farkı fark etmesen de.

20.03.2003.

 

 

 

184-YETER BİZE BU HAN

Bu dünya

Bu alem

İşte insan

Vuranda vurulanda

İkisi de can

Yetmiyor mu size

Dar mı geliyor bu han

Onur mu veriyor

Gurur mu veriyor

Akıp duran kan

Yanıyor yürekler

Yanıyor şehirler

Yanıyor hayvan ve bitki

Yanıyor bir ozan

Durmalı bu savaş

Durmalı bu kan

Bitmeli bu savaş

Bitmeli bu kan

Yeter ve artar bize

Bu köhnemiş han.

30.3.2003.

 

 

 

 

185-GÜNEŞ KARDEŞİN OLSUN

Sana hiç kötü söz söyleyemem

Şu güneş senin kardeşin olsun

Karartma yeter sen gül yüzünü

Alemde bütün yıldızlar sönsün.

01.04.2003.

 

 

 

186-KARGADAN SAKIN

Yüzüne gülerler olurlar yakın

İçten pazarlıklar pek olmaz tekin

Onların işi bu sendedir çekim

Tomurcuk gülünü kargadan sakın

Aman ha sevdiğim kendini sakın.

26.04.2003.

 

 

 

187-EĞER

Eğer aşkım ateş olabilseydi

Sana ulaştığım teller erirdi

Kalbimden elime akım olsaydı

Dokunduğum yeri çarpıverirdi.

30.04.2003.

  

 

188-GÜLÜM ÖYLE GÜZELSİN Kİ

Gülüm öyle güzelsin ki

İçin güzel dışın güzel

Bazen küser bazen güler

Hem baharın kışın güzel

Dudakların gonca gonca

Hem gözlerin kaşın güzel

Sohbetine doyum olmaz

Eleştirin taşın güzel

Ağlamanı istemem ya

İnci inci yaşın güzel

Ocağında nice hamı

Pişirirsin aşın güzel

 

Yanlış yer bulmaz dünyanda

Yoldaşın ve eşin güzel

Gülüm öyle güzelsin ki

İçin güzel dışın güzel

Şiirlerde ilham sensin

Bir romansın başın güzel.

30.04.2003.

 

 

 

189-ŞAŞARSIN GÜLÜM

Düşünür müsün sen bu soruları

Kimle ve nereye koşarsın gülüm

Riyamı gerçek mi kimisi hayal

Hangi alemlerde yaşarsın gülüm.

 

Sineklere kızıp haklamaz mısın

Yüreğini aşkla paklamaz mısın

Lazım olur deyip saklamaz mısın

Cömert Nil gibisin taşar sın gülüm.

 

Doğanın kanunu her şey yorulur

Bu gün gülen sana yarın darılır

Hayatı döndüren çarklar kırılır

Gün gelir bendini aşarsın gülüm.

 

Çiçekler solar ve ardından açar

Solduğunda her şey yanından kaçar

Geçmesi gereken çok şeyler geçer

Bu Ozan kalır da şaşarsın gülüm.

01.05.2003.

 

 

190-SUSSUN CÜMLE KELİME

Geceler karındaşım

Yalnızlıklar yoldaşım

Tek bağım şu dünyada

Sen umudum ve aşım

Ne olur kırma sakın

Gönül Kabe den yakın

Aç gözünü bir bakın

Senin yolunda başım

Ver elini elime

Sussun cümle kelime

Gözlerimden dilime

Akmasın bitsin yaşım.

05.05.2003.

 

 

 

191-AHH AHHH

Ahhh ahhh

Ne anlamlar taşır bilir misin bu ahlar

Sırattan şimşekçe geçiren sevaplar

Heybeler dolusu günahlar

Ara ara derinden derinden

Çıkan ahlar

Nerelere götürür bilir misin bu ahlar

Alev alev yanar dudakları yarin

Yakar köze çevirir değdiği yerleri

Çeker kurutur suyunu bedenin

Bir ahla beraber gidenin

Posta pulu olur yare,ulaşılana

Ahhh ahhhhh.

9.5.2003.

 

 

 

192-OLUR MU BUGÜN

Tipi tipi karın yağdığı o gün

Isısı gönülde hala sanki dün

Ama aylar geçti mevsim değişti

Çok özledim canım gel bana bugün

12.05.2003.

 

 

193-GÖRÜŞ FARKI

Gördükleri kadar inanan gibi

İnandığı kadar görenler vardır

Bazı insan işte umman olurda

Bazısı ise bir adımdan dardır.

13.05.2003.

 

 

 

 

194-TERAPİ

Sesini duymak can günde beş Dakka

Yaralı gönlüme ilaç oluyor

Tükenmek üzere olan bir kalbe

Yaşama sevinci tekrar doluyor.

15.05.2003.

 

 

 

195-BU ADIMLAR

Hayat bazen böyle olur fırtına

Tonlarca ağırlık biner sırtına

Bu adımlar seni ona götürür

İleri yürü dost bakma ardına.

16.05.2003.

 

 

 

196-ÖZEL

Her şeyde bir şeyi görmekten ise

Bir şeyde her şeyi görmek ne güzel

Ulaşılanlara varmak sıradan

Ulaşılmayana koşturmak özel.

17.05.2003.

 

 

 

197-ANLATAMADIM DİNLETEMEDİM

Seviyorum dedim anlatamadım

Gel gidelim dedim dinletemedim

Bilmem ki dostlarım daha ne kaldı

Bittim de bu aşkı sonlatamadım.

18.05.2003.

 

 

 

198-KIZLAR

Şu mehtap altında sahil boyunda

Salına salına yürüyen kızlar

Havva dan beridir süren oyunda

Göz kırpıyor size gökte yıldızlar.

18.05.2003.

 

 

 

 

199-AĞLAYIN

Ağlayın cümle insan ve bitki

Ağlayın gülünecek şu halimize

Ağlayın yaşınız nehir olsunda

Silsin ve süpürsün kara talihi

18.05.2003.

 

 

 

200-DUYGULARIM YİNE KARIŞIK BUGÜN

Bir yara ne etsem tutmuyor yama

Şu sensizlik beni itiyor gama

İçim dışım ile barışık ama

Duygularım yine karışık bugün.

18.05.2003.

 

 

 

201-HESAP SORULSUN

Devleti soyup ta çalıp çırpanın

Elide kırılsın kolu kırılsın

Zamanıdır şimdi vurma tırpanın

Mizan kurulsun da hesap sorulsun.

18.05.2003.

 

 

 

202-MİZAH

Ya ben anlamadım veyahut da sen

Edemedin bana bir türlü izah

Masaldan romandan dramdan geçti

Bizim şu halimiz büyük bir mizah.

18.05.2003.

 

 

 

 

203-DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN

Sana seni sevdiğimi

Söyleyeli sene oldu

Unuttum hep acıları

Hoş ettiğin anlar kaldı.

İlaç oldun yaralara

Işık oldun karalara

Sen geleli buralara

Doğum günün kutlu olsun

 

Kavuşasın muradına

Güzelliklerin adına

Eresin yaşam tadına

Hayatın hep mutlu olsun

Doğum günün kutlu olsun.

25.05.2003.

 

 

 

204-KOŞ YETİŞ HELE

Düşülen duruma gülüyorsunuz

Kendi halinize kendiniz bile

Fikri çarmıha gerdiler burada

Neredesin Üstad koş yetiş hele.

30.05.2003.

 

 

 

205-İĞRENÇ DOSTLUK

On binlerce insan binlerce olay

Bu zamana kadar kapımı çalan

Daha iğrencini keşfedemedim

Çıkara dayalı dostluklar yalan.

02.06.2003.

 

 

 

 

 

206-MAĞRYA HAPSOLAN HAYALLER

Venüsten su taşırdık merihten çiçek

Türkümüze yıldızlar oynardı köçek

Eşlerden birisi çıkınca kaçak

Mağraya hapsoldu hayallerimiz.

09.06.2003.

 

 

 

207-BİN TÜRLÜ

Yüzünü görünce gözlerim dalar

Ayağım dolanır ve kalbim titrer

Beynimde tehlike alarmı çalar

Gitsem de ne çare kalsam bin türlü.

Kahır ettim bil ki gittiğin güne

Yarını düşlerken takıldık düne

Yüzsüzlük edipte tekrardan yine

Açılmaz kapını çalsam bin türlü.

12.06.2003.

 

 

 

208-KUBUR FARESİ

Kendini kurt gören kubur faresi

Kavala üflerde sürüsü dinler

Telef olur sonra olmaz çaresi

Kulak kuyruk kopup gidince anlar.

16.06.2003.

 

 

 

209-NURAN

Nuran hasta dostlar çok hasta

Yakar yüreğimi acısı

Bul bir çare Ali usta

O Ozan Kadirin bacısı.

18.06.2003.

 

 

 

 

210-ŞEYTAN

Seni bekliyorken sahil boyunda

Yanıma kaç kere uğradı şeytan

Kovdum,benim işim olmaz oyunda

Sevdasına mahküm iken can.

24.06.2003.

 

 

 

211-BAŞ TACIM

Anladın mı gülüm sana muhtacım

Aşkım umudum ve sevincim acım

İşte benim budur gözümde yerin

Kalbimin sahibi ve de baş tacım.

24.06.2003.

 

 

 

212-VESVESE

Kalbimde çarpıntı ve yüzümde ter

Saat onda bugün takıldı kaldı

Çalmadı telefon gelmedi haber

Gönlümü derin bir vesvese aldı.

24.06.2003.

 

 

 

213-YABAN GÜLÜ

Gönlün gönlüm gibi sevmezse eğer

Ve yağmur toprağa yağmazsa eğer

Goncana bu dudak değmezse eğer

Aman ha dönersin yaban gülüne

25.06.2003.

 

 

 

 

214-YERİNİZ

Övüleceği överim

Sevileceği severim

Sövüleceğe söverim

Dövüleceği döverim

Çok mu merak ediyorsun

Yerini sen belirle derim.

26.06.2003.

 

 

 

 

215-HANGİSİ GEREK

Bir toplumda bunca namussuz varken

Susmayı bir erdem bilmek mi gerek

Ozanlar doğruyu hakkı söylerken

Pişmiş kelle gibi gülmek mi gerek

 

Yeri geldiğinde kızmayan kişi

Ahmağı gafili yazmayan kişi

Kirli oyunları bozmayan kişi

Gülün diye sizler olmak mı gerek

27.06.2003.

 

 

 

 

216-ÖZEL BİR GÜN

Birkaç gün öncesi kahır verirken

Aşkın doruklara tırmandı bugün

Ne hoş ettin ki tam çöle yürürken

Umutlan yeşerten ormandı bugün

 

Aşk bulut dur çokça girer kılığa

Rahmet olur bazen düşer oluğa

Bozkır yolcusuna soluk soluğa

Sevda ekinine harmandı bugün.

28.06.2003.

 

 

 

217-İLGİLİLERİNE BİR MEKTUP

Bu mektup sizlere Kadir Ozan dan

Ne diyormuş bir kez dinleyin hele

Şaklaban ders olmaz ,alın kızandan

Niçin ben böyleyim anlayın hele

 

Okuttular anam babam devletim

Yararlı bir yurttaş olsun evladım

Benimde en büyük buydu muradım

Amaca hedefe giden ilkeler

İnsanlığı insan eden ilkeler.

 

Yanlışlar çevremde doğru içimde

Kılıktan kılığa biçim biçimde

Farkımız oluştu ilk,yolu seçimde

Asi olmuşum ki yanlışa baştan

Çatlamaz kırılmaz granit taştan

 

Ağaya hizmeti kabul etmedim

Devletin elinden bir sürgün yedim

Kızmadım hatalar insanın dedim

Mücadelem sürdü yokluk içinde

Onlarca sahada türlü biçimde

 

Sonra anladılar kim imiş haklı

Verdiler olaya bugünkü şekli

İçimde o günden çok şeyler saklı

İrademi deyin kader mi deyin

Belki de oyunu bize feleğin

 

Nehirden geçmiştik geldiğimizde

Size sayın beyim dediğimizde

Ama pek çok kayıp gizliydi bizde

Size yoldaş kardeş olalım dedik

Kayıp güzelleri bulalım dedik

 

Çaylardan geçmeye korkanlar ile

El eleydik artık sırtladık bile

Taşıdım yol verdim ama nafile

Ne kimse gördü nede anladı beni

Bir avuç dost sade dinledi beni

 

Bir lokma çıkara köle olanlar

Aradıklarını bunda bulanlar

Kurt kanunlarını tersinden anlar

Değişsin istedim bu kalleş düzen

Ben ilan edildim birliği bozan

 

Adalet duygusu talan olmuşsa

Yerini değişken hisler almışsa

Koşmak isteyenler geri kalmışsa

Şimdi birazda gelelim size

İşte manzaranız ,serelim size

 

En önemlisi ki yanlış pusula

Oyalar hep sizi çeker fasıla

Ayak diretip de yeni nesile

Kıymet vermediniz,pas vermediniz

Bizim bildiğimiz bildik dediniz.

 

Bu dar elbiseye sığmadık diye

Anlamayıp beni zorladız niye

Bir şanlı davada bir yalnız üye

Olmamdan ne yazık sevinç duydunuz

Bu durum yanında tavır koydunuz

 

Yanlışı gösterdik niye kızdınız

Doğruyu gösterdik beter azdınız

Çözüm üretmeyip gezip tozdunuz

Saltanat hoş olur teba hoş ise

Ünvanlar geçici içi boş ise

 

Yalana riyaya pirim verdiniz

İmkanları hep bu yola serdiniz

Günü kurtarmaktı sizin derdiniz

Gün kurtuldu belki yarın belirsiz

Biz sizlerden ayrı sizlerde bizsiz.

 

Sözlerde yazdınız buharlı cama

Yapmaya yürekler yetmedi ama

Gedikler delikler tutmadı yama

Çileler çoğaldı çile üstüne

Acılar katlandı kastı kastına.

 

Kendim için değil bu yaptıklarım

Anlatamamaktı utancım arım

Borcumu ödedim topluma karım

Rab dan başkasına yoktur minnetim

Birde milletime ve de devletim.

 

Çok acı çok çile çektim uğrunda

Sevgisi hep diri kaldı bağrımda

Bir dileğim saklı bu son çağrımda

Al beyaz bayrağı üstüme örtün

Yanınızda isem üstüme örtün.

 

Suçluydum

Yaptıklarımızı anlatamadık

Suçluydum

Bu sözlerimizi dinletemedik

Suçluydum

Kendi kendimize çırpındık durduk

Suçluydum

Yanlış bu gidişi sonlatamadık.

 

Mükemmel idiniz hata yok sizde

Doksandokuzbuçuk oranla yüzde

Suçların belki de hepisi bizde

Ölçün biçin hele bir hesaplayın

SUÇLUYSAM BAĞRIMA HANÇER SAPLAYIN

01.07.2003.

 

 

 

 

218-HARAM OLSUN

Güzel seni benden başka

Saran eller mücrim olsun

Koklatırsan başkasına

Tomurcuk güllerin solsun

Hayır etme hiç kimseye

Dalların hep diken kalsın

Gözü varsa kimin sende

Gözlerine toprak dolsun

Başka bir yol bulamadım

Tanrım duam kabül olsun.

10.07.2003.

 

 

 

219-RİZELİ

Bir kız gördüm Rizeli

Dünyaların güzeli

Allah yaratmış onu

Cinslerinin özeli

 

Sallan güzelim sallan

Güzelliğini kullan

Bu günler geri gelmez

Ne para nede pullan

12.07.2003.

 

 

 

220-KURAKLIK

Ne söz dinler aşkım nede dur durak

Hissetmiyor musun bahçemiz kurak

Kaç gün oldu canım tuttuğun ırak

Toprak su buluşsun yol ver de gülüm

13.07.2003.

 

 

 

 

221-NE OLUR

Sen umutsuz gecelerin

Sabahısın aç ne olur

Karartılmış şu dünyama

Işığını saç ne olur

 

Aylar geçti sene geçti

Zaman geldi uç ne olur

Konarsın ya daldan dala

Birde bana göç ne olur

 

Sensiz yaşam çok zor bana

Dayanması güç ne olur

Aşkım sana kevser gibi

Zehir değil iç ne olur.

13.07.2003.

 

 

 

222-MANZARAMIZ

Bir lokma ekmeğe nokta çıkara

Dostlar birbirini satan satana

Bütün bu hallere güler fukara

Ortalık toz duman katan katana

Beyler işi bağlamışlar akara

Sabredin bekleyin atan atana

Döner durur yıllar aynı makara

Genci ihtiyarı yutan yutana

Hazinemiz talan dağılır para

Atmacalar önde tutan tutana

Ne ak belli şimdi bak nede kara

Herkes tuttuğunu titen titene.

17.07.2003.

 

 

223-ŞANLIER

Bir şanlı nesil in şanlı torunu

Düne bakıp kurmak ister yarını

Silmek ister iken gözyaşı döker

Bugünün zilleti utanç arını.

19.07.2003.

 

 

 

224-VEFALI DOSTLAR

Gülüyorsan eğer seninle güler

Ağlıyorsan eğer seninle ağlar

Bu halleri beni kendine bağlar

En vefalı dostlar dereler dağlar.

21.07.2003.

 

 

 

225-SUYUN DANSI

Dere kenarında trans hali bu

Bir söğüt altında göz açık uyku

Tarif edilemez çok güzel duygu

Seninle seyretmek suyun dansını

22.07.2003.

 

 

 

226-AKILLI HAKAN

Düşünür taşınır dirayetlidir

İyi ölçüp biçer akıllı hakan

Azimle sabırla sürer yolunu

Zararla oturur öfkeyle kalkan.

24.07.2003.

 

 

 

227-BEDDUAM

Bir gün aktı bir gün kurudu kanım

Bir senede dört kez mutluluk anım

Sazı sözü közü anlarsın canım

Seversin inşallah bedduam olsun

Belki beni o an anlarsın canım.

27.07.2003

 

 

228-TÜY DİKEN OLDU

Yalvarmaktan sana tüy diken oldu

Bir sene önceki aynı yerdesin

Saçlarıma bir bak beyazlar doldu

Yanımda değilsin gülüm nerdesin.

30.07.2003.

 

 

 

229-YANIYORUM

Mevlam bizi insan diye yaratmış

Sevsin diye birde gönül donatmış

Gün gelmiş ki zalim onu kanatmış

Yüreğim yanıyor yanıyor dostlar

İçin için gizli kanıyor dostlar.

03.08.2003

 

 

 

 

230-DÖRT AĞUSTOS 2002

Bu gün dört ağustos

Bir sene öncesi bir mutlu gün

Bir mutlu gece

Yorgun yılların sonu

Tozlu yolların sonu

Hasretin sonu

Vuslat gecesi.

 

Bu gün bekledim gün boyu

Bekledim gece boyu

Hatırlarsın

Anarız diye

Ve boş çıktı umudum

Kırık üzgün birazda dargın

Yürüdüm yanından sessizce

Zor attım kendimi yalnızlığa

Ağladım yine için için ilgisizliğe

Ağustos sıcağında yanarken herkes

Dondum kaldım ilgisizliğine

Buz kestim gülüm buz, buz

04.08.2003.

( 4 Ağustos 2002 UNUTULMAYACAKSIN )

 

 

 

231-ADALETSİZ DÜNYA

Beni onsuz onu bensiz eyleyen dünya

Söyle şimdi bu iş adil oldu mu

Gönlüm onda aklım onda o sende

Candan gayri alacağın kaldı mı

07.08.2003.

 

 

 

232-OYUNU BIRAK

Öğrendim be gülüm iki ay oldu

Niçin tuttuğunu bu kadar ırak

Bilmiyor sandığın bildiklerimi

Bir sonlada artık oyunu bırak.

10.08.2003.

 

 

 

233-KADER

Kırılır kiminin başında yolun

Döner kiminin sonuna kadar çark

Kimisine sular çağlayan olur

Kimine su vermez kurur gider ark

Beş parmak değişik yaratılmış ya

Kader dediğimiz belki budur fark.

12.08.2003.

 

 

 

234-TUFANLA YANDIK

Tepelerde gezerken

Tufana yakalandık

Yürüdük bağrı açık

Bir kere daha kandık

Meydana koyduk seri

Dost bizi korur sandık

Canan terk etti canı

Yandık dostlarım yandık

12.08.2003

 

 

 

235-SÖYLEYECEĞİN VAR MI GÜZELİM

Sev artık çağır ya itele beni

Sorulara cevap gelmedi hani

Sıratın üstünde dinlerim seni

Bir söyleyeceğin var mı güzelim

Yoruldum ya düşüp ya geçeceğim

Susmanın anlamı har mı güzelim

Bir söyleyeceğin var mı güzelim.

10.08.2003

 

 

 

236-CAN VEREN MASAJ

Şu dünyanın gamı kederi bitmez

Sert lastik misali bizi geriyor

Elini uzatıp o can masajla

Bir öpüşün bile hayat veriyor

15.08.2003

 

 

 

237-BU SEVDA KALAMAZ GİZLİ

Doldu da aşkından taştı bu gönlüm

Gülüm sevdan artık kalamaz gizli

Yağmuru önlemek ne kadar mümkün

Güneş ışınları olamaz gizli

 

Kadir Ozan bülbül ona lazım gül

Ne olursa olsun yalnız tek gönül

Savrulur aleme olur gider kül

Fildişi kuleyi bulamaz gizli

22.08.2003

 

 

 

238-ENGELLER

Yar senin elinden aşk sefasını

Sürmek istedim de söz engel oldu

İrem bağlarından gül bahçesine

Girmek istedim de güz engel oldu.

 

Üzüldüm çoğu kez güldüm arada

Pek çok kez vuruldum düştüm darada

Korudum aşkımı on yıl serada

Dermek istedim de buz engel oldu

 

Geçmişi yok sayıp önüme bakıp

Ciltlere dolacak sayfalar yakıp

Şu kara talihin boynunu sıkıp

Sormak istedim de öz engel oldu.

 

Bu sitemler bilmem dağa güle mi

Gönül köşküne mi yoksa dile mi

Yılların en ulvi dostum kalemi

Kırmak istedim de saz engel oldu.

05.10.2003

 

 

 

239-DOST SESİ DİNLE

Yapma be hey gönül dost sesi dinle

Faydası yok sana bu ruh halinin

Koşmana devam et sen doğru yolda

Sayıları bitmez  Mehmet .alinin.

05.10.2003

 

 

 

240-VİRANELER

Her gelen sözü dost belleme sakın

Hoş görünür bazı teraneler var

Yarenlik yoldaşlık herkesle olmaz

Kalıbın içinde viraneler var.

07.10.2003

 

 

 

241-YİNE AYRILIK

Sana bir doyunca sarılamadım

Ayrılık gözüktü yine ufukta

Görür müyüm bilmem tükeniyor can

Güneşte yağmurda gizli şafakta.

22.10.2003

 

 

 

 

242-GÖZYAŞIM VE YAĞMUR

Gözyaşımı kimse görmesin diye

Yağmurun altında yürüdüm bugün

Mahzun olur gülüm yermesin diye

Ateş aldı içim eridim bugün.

28.10.2003

 

 

 

 

243-OZAN VE YOLU

Yol dikenli yol belirsiz yol uzun

Dayanacak hali kalmadı özün

Haberi yok bundan şu Banu kızın

İnşallah doğruyu tezden bulursun.

 

Bu gönül aralık sonunu bekler

Tekrardan kavuşmak bütün emekler

Ama dört bir yanı sarmış sinekler

Sorma hiç halimi mahzun olursun.

 

Kadir Ozan budur karanlık çağın

Yıkılma acılar olsa da yığın

Onun varlığıdır senin varlığın

Değerini bilen dosta kalırsın.

3.11.2003

 

 

 

244-ASLAN VE ÇAKAL

Çakallar cümbüşte götürür malı

Uyuyor görünen aslanlar susar

Sefiller tınmayıp kırınca dalı

Uyuyan sessizler ölümü kusar.

5.11.2003

 

 

 

 

245-GEÇİN EY SAATLER VE GÜNLER

Durun diyordum ya

Geçin ey saatler çabucak geçin

Geçin ey günler çabucak geçin

Ölümüne seven bir aşık için

Özlemle yarini bekleyen için

 

Bırakın beni dertlerim kaçın

Çileler acılar bırakın kaçın

Bir buluşmam var yılın sonunda

O güne yıkılmadan ulaşmak için

5.11.2003

 

 

 

246-AYRILIK İYİ GELMEMİŞ

İçinde var olan duygularını

Gizlesen de canım Tanrım görüyor

Bu ayrılık sana iyi gelmemiş

Bak gözlerin seni ele veriyor

 

Talih mi diyeyim kader mi bilmem

Dünyanı zorunlu ikiye bölmen

Çözemedim seni nasılmış gülmen

Gönül yana döne çare arıyor.

 

Hiç unutmamaya sözümüz vardı

Ayrılık mekanı bir tek mezardı

Ufkumuzu yine bulutlar sardı

İşte beni bu hal yere seriyor.

11.11.2003

 

 

 

247-ON BEŞ KASIM

Aylardan kasımdır

Günlerden on beş

Geçmiyor ki zaman

Şu süreç bir leş

Kaldıramıyorum

Bedenim kalleş

Sarılalım gülüm

Bu çile bitsin

Çok çileler çektik

Ayrılık yetsin.

15.11.2003

 

 

248-SABAHA DÖNÜN GECELER

Ayrılık günlerinde

Uykusuz geldi geçti geceler

Kurudu kanım ve özüm

Yazılmaz oldu artık heceler

Ve cevaplar belirsiz

Türlü zor bilmeceler

Kazandırın bu sınavı

Sabaha dönün geceler.

17.03.2003

 

 

 

249-DUAM

İçinde saklıdır bilmiyorum ya

Kararın ne ise hayırlı olsun

Ramazan gününde her gün duam bu

Bütün güzellikler kalbine dolsun.

19.11.2003

 

 

 

250-LABİRENTLER ARKASINDAN

Tepelerden baktın bana

Şu dünyama bir girmedin

Labirentler arkasında

Neler saklı sen görmedin

22.11.2003

 

 

 

251-GÖNÜL MURADINA ERMİYOR İSE

Ey dostum saltanat beş para etmez

Gönül muradına ermiyor ise

Yar demenin bilmem ne anlamı var

Sarılıp balını vermiyor ise

 

Taşlar yuvarlanır yerini bulur

Geride yolundan izleri kalır

Uğraşmak yalvarmak beyhude olur

Arzulandığını görmüyor ise.

24.11.2003

 

 

 

252-CAN MİSAFİR GİBİ

Yoldun kanadımı kırdın kolumu

Kuruttun bedenim kestin dalımı

Merak ediyorsan şimdi halimi

Can evinde şu can misafir gibi.

24.11.2003

 

 

 

 

253-BANUM İÇİN

Banu zirvelerde biten gülsün

Açmalısın her mevsimde

Nazın cilven bize kalsın

Uçmalısın her mevsimde

Mutluluğu yudum yudum

İçmelisin her mevsimde

Çağlayandan kana kana

İçmelisin her mevsimde

Nice bayramlara hep benimle.

25.11.2003

 

 

 

 

254-UMUDUMUZ KALDI YARINA

Umudumuz yine kaldı yarına

Kimler öle kimler gide kim kala

Yandık bittik bir güzelin narına

Bir ayıdan kaçamadık bin bela.

 

Oyalan ey ozan şu alem beşik

Murada ermezmiş çok seven aşık

Bize hayat veren zayıf bir ışık

Uzak dada olsa yine var hala

29.11.2003

 

 

 

 

255-TALİHİN

Yaratan seni çok özel yaratmış

Kaşını gözünü ayrı donatmış

Talih mi yazgımı pek yazık olmuş

Aşkı bilmeyenin önüne atmış

29.11.2003

 

 


256-AYIN SONUNDA

Garip bir sessizlik hem de bir yandan

Sarsıntılar artmış Orhun dağında

Bir bilge kişi haber veriyor

Volkanlar patlayabilir ayın sonunda.

02.12.2003

 

 

 

 

257-MEVLAYA DOĞRU

Ey canımın içi gözümün nuru

Doğrusun eyvallah yolların eğri

Bu sözlerim sana çok özel çağrı

Gel gidelim artık Mevlaya doğru.

03.12.2003

 

 

 

 

258-KONMALI ADI

Bir gül bahçesinden diken hasadı

Ağlatırda sonra sorar ya cadı

Ne biçim bir işbu anlayamadım

Uzatılmadan çok konmalı adı.

04.12.2003

 

 

 

 

 

259-FİDANLAR BÜYÜDÜĞÜNDE

Belki bir gün beni anlayacak

Ve döneceksin

Ama belki de ben

Eski ben olmayacağım

Sözümde duracak

Hep seni bekleyeceğim

Ama belki de ben

Eski ben olmayacağım

 

Belki de kuruntum bu

Dönmeyeceksin,dönemeyeceksin

Beni tam unutup

Terk edeceksin

Yüreğini uyutup

Şu gönlümü avutup

Aklına uyup

Onunla gideceksin

 

Kim bilir

Belki de diktiğimiz fidanlar

Yetişip büyüdüğünde

Aklına düşüp beni aradığında

Gölgesinde yatar bulacaksın

Sessiz ama dingin

Sorularına cevap veremez halde

O gün bir gül fidesi

Dikersen kabrime

Kavuşmuş sayacağım kendimi gülüme

Sarılmış okşamış sayacağım

Kendimi gülüme

Ve ağlayacak ağlayacağım

Sonsuza kadar.

Unutma emi.

05.12.2003

 

 

 

 

260-EY BENİM HÜLYAM

Ey benim hülyam

Yaz ortasında kış

Kış ortasında yazsın

Çölde bir serap gibi

Sen ne ulaşılmazsın

31.12.2003

 

 

 

 

 

261-BOŞLUK DOLMUYOR

Yukarıdan aldık alta indikte

Çok şeyler denedim boşluk dolmuyor

Şartlardan dolayı sözler verdikte

Ayrılığa gönül razı olmuyor.  31.12.2003

 

 

 

262-BİLMEZLER

Bilmezlerde benim çektiklerimi

İnsanlar susmamı rızamdan sanır

Şaklaban yargısı vız gelir ama

Korkum o,dostlarım çok yanlış tanır.

01.01.2004

 

 

 

263-GEL BANU CAN GEL

Çıkıp gittin hayatımdan

Canımın özü nerdesin

Gittiğin yer çok mu uzak

Dönülmeyen yerde misin

 

Gel Banu can gel

Gel yağmur ol gel

Gel rüzgar ol gel

Bulutlar yoldaşın olsun

Allahım seni korusun

Yolun açık aydın olsun

Turnalara tutun da gel.

 

Şimdi hangi yaban elde

Belki dağdan esen yelde

Allah aşkına dön gel de

Şu gönlüme bayram olsun.

 

Gel Banu can gel

Gel yağmur ol gel

Gel rüzgar ol gel

Bulutlar yoldaşın olsun

Allahım seni korusun

Yolun açık aydın olsun

Turnalara tutun da gel.

08.01.2004

 

 

 

264-MİNİK KUŞUM

Minik kuşum büyür uçar giderse

Bir başka diyarda yuva seçerse

Nefretim sevgimden öte geçerse

O gün yaşamanın hiç anlamı yok.

28.01.2004

 

 

 

265-PÖRSÜMÜŞ AYI

Bir karar veremez pörsümüş ayı

Hesabı göremez yapamaz payı

Kaçırır elinden körpecik tayı

Ve içer üstüne buz gibi suyu.

28.01.2004

 

 

 

266-HAYAT OKULU

Hayat bir okuldur dostum

Oku oku sonu gelmez

Herkes tahsil görür orda

Fakat gördüğünü bilmez

Bazen bildiğini görmez.

28.01.2004

 

 

 

267-UMUT

Umudun yokluğa döndüğü yerde

Cennet bahçeleri cehennem olur

Ümitle yaşayan düşse de derde

Kenardan bucaktan çıkar yol bulur.

28.01.2004

 

 

268-PARA EDER Mİ

Canım dediklerim,canımı aldı

Hayatım dediğim,ömrümü çaldı

Geriye kupkuru bir beden kaldı

Ağlamak sızlanmak, para eder mi.

02.02.2004

 

 

 

 

269-İNCİNDİM

Olmaman gereken yerdesin yine

Ne deyim bilmem ki ben buna gülüm

Bana hala duvar,perdesin yine

Çok fena incindim,çok fena gülüm.

03.02.2004

 

 

 

270-KARA HABER

Bu akşam güzelim verdiğin haber

Çözdü dizlerimin bağını

Devirdi muradımın dağını

Kuruttu gönül bağını

Bozdu sistemin ağını

Aktı gözümden yaşlar

Terse gitti bütün işler

Bir hap içtim dedim boş ver

Her şey olacağına varır.

10.02.2004

 

 

 

 

271-İÇİNDEKİ YABANCI

Sakınırdım seni gözümden bile

Taşırsın içinde yabancı bir ur

Bunca derde birde en son bu çile

Geleceğe nasıl güzel hülya kur.

11.02.2004

 

 

 

272-SEVDAN TÜKENMEZ

Gün gelir

Seni şiir yapan kalem tükenir

Göklere çıkartan kelam tükenir

Kırgınlıklar çıkar selam tükenir

Ama unutma ki sevdan tükenmez

Ama bir tek gülüm sevdan tükenmez.

16.02.2004

 

 

 

273-ZOR CEVAPLAR

Türlü türlü dertler gelir üstüne

Anlaşılmaz şu feleğin kastı ne

Birde yarin imtihanı, testi ne

Hesapları sormasına sor gönül

Cevapları zor oluyor,zor gönül.

 

Gizli kalmış bir ozanın hülyası

Tükenmedi kahrolası,şu yası

Dönmüyorsa döngümüzün bilyesi

Hesapları sormasına sor gönül

Cevapları zor oluyor,zor gönül.

01.03.2004

 

 

 

274-TOZUTMUŞUM BEN

Düşe kalka koşan,divane şaşkın

Yolunda güzelim,tozutmuşum ben

Öyle büyülemiş şu senin aşkın

Özlemin çıldırtmış,azıtmışım ben.

02.03.2004

 

 

 

 

275-DERE

Akar durur dere

Kimi azgın kimi durgun

Yorgun aheste

Kiminde çığlıklar yazgıya

Kiminde sevilene beste

Konuşur anlayana

Anlatır kendi dilince

Okşar giderken yosunları

Yaşar asırları yılları günleri

Yaşatır içinde binleri

Önüne setler çekilir

Arklar açılır bağrında

Durdurulmak istenir

Menzile hedefe gidiştir karar

Uğraşır didinir akar yol arar

Köpürür ter döker

Aşmak için engelleri

Bitmez milyar kere milyar seferi

Akar yine akar dere

Varır varacağı yere.

17.03.2004

 

 

 

276-SEVİN VE SEVİLİN

Mademki insanız zulümler niye

Sebepli sebepsiz ölümler niye

Bu sizden bu bizden bölümler niye

Sevin ve sevilin ömür çok kısa.

25.03.2004

 

 

 

277-ANLAŞILMASIN DİYE

Başım önüne düşmüş çoğu kez

Dalgın dalgın yürürken görürsün beni

Sıkıntım aşikar olmasın diye

Petek,nez dinlerken görürsün beni.

29.03.2004

 

 

 

 

278-YÜREK YANIKTIR

Kınamayın dostlar yürek yanıktır

Bu can bir gül bahçesinde konuktur

Ağlamaktan gözün feri sönüktür

Gel ey gülüm yeter artık gel bana.

31.03.2004

 

 

 

279-BU GECE

Ortada bir ben yem,çevremde kare

Bunaldım daraldım oldum biçare

Kızdım kaderime küstüm o yare

Hafızamdan neler geçti bu gece.

 

Zorladık dar geldi bize elbise

Söz geçmedi yine kalleş nefise

İdeal mideal her ne var ise

Okudum üfledim uçtu bu gece.

13.04.2004

 

 

 

280-SELAM OLSUN O GÜN SANA

Kara gitmez hep bu yazı

Döner elbet bazı bazı

Sen küstürme yeter sazı

Selam olsun o gün sana.

 

Mevsimler aylar dolanır

Bir gün gökyüzü bulanır

Bağlar bahçemiz sulanır

Selam olsun o gün sana.

 

Yıkılmayan değimliydin

Gün gibi olsun ümidin

Yarınlarda can simidin

Selam olsun o gün sana.

19.04.2004

 

 

 

 

281-TÜKENDİ

Bu kadere ne diyeyim

Söz kalmadı bende gayri

Düştüm yine yardan ayrı

Öz kalmadı bende gayri.

 

Ne olacak ne bileyim

Yüz kalmadı bende gayri

Gülü bülbülünden ayrı

Hız kalmadı bende gayri.

22.04.2004

 

 

 

282-BEŞ MAYIS

Cıvıl cıvıl kuş sesleri

Sanki düğün şenlik yeri

Kelebekler dans ediyor

Mayısın beşinden beri.

12.05.2004

 

 

 

283-KUŞLARDAN DERS

Sen öğrettin gülüm sevmeyi bana

Korkma ve sevdamı coşkunca yaşa

Aklı mantığı ittim bir yana

Bakarken özgürce sevişen kuşa.

12.05.2004

 

 

 

284-BEKLEMEYE DEĞİYOR

Gülünce,şu bahar sende doğuyor

Küstün mü havalar çabuk soğuyor

Üzgünüm,bekleme dedin ya bugün

On yıl beklemeye bile değiyor.

12.05.2004

 

 

 

 

285-BEKLEYENİN VAR

İçimde özlemin şu an çok koyu

Görüşmekten yana kullandım oyu

Bu bahar gününde bütün gün boyu

Üç fidan yanında bekleyenin var.

12.05.2004

 

 

 

286-RESİMLER

Kaşında gözünde ilahi sanat

Canıma taze can katan resimler

Ağladıkça gülen hep bana inat

Gamımı derdimi yutan resimler

 

Gülümle aramda köprü olurlar

Sırlarıma şahit yoldaş resimler

Öperim sinemde şefkat bulurlar

Anlarlar hep beni haldaş resimler.

14.05.2004

 

 

 

287-GÜLÜM YETER

Köşkler öte kalsın dostlar

Gülüm bana gelsin yeter

Zevkler çile olsun dostlar

Bir gülücük versin yeter.

 

Düzenimiz kurulmasın

Mücadele sürülmesin

Hak edilen verilmesin

Yanımda hep gülsün yeter.

 

Onsuz vatan bana Kenya

Çoğusuna verir can ya

Yırtılsın kağıttan dünya

Bir ben bir o kalsın yeter.

15.05.2004

 

 

 

 

288-PAPATYA FALIMIZ

Papatya falımız seviyor çıktı

Gülüm bir kez niye söyleyemedin

Cevapsız her çağrı hayaller yıktı

Niye seviyorum sen diyemedin.

16.05.2004

 

 

 

289-SEVGİNE DOYAMADIM

Değiştim kendimi verdim sevgiye

Sevgi özürlüye çıktı ya adım

O şu bunlar bilmem ne diye diye

Seni sevmeye ben,bir doyamadım.

19.05.2004

 

 

 

 

290-KALK EY TEMBEL ADAM

Sem miskin uyuşuk ey tembel adam

Esniyorsun sık sık gözünde çapak

Kalk ayağa silkelen ve kendine gel

Önünde bir yol yüzlerce sapak.

 

Yılma yıkılma ve asla yorulma

Sana aşk verir o,geçmişine bak

Hep umut önünde meşalen olsun

Karalar ak olur ister ise Hak

22.05.2004

 

 

 

291-DERDİN BENİM ACIM

Bir bilsen aklımdan neler geçiyor

Yüreğim acıyor uykum kaçıyor

Günler aylar böyle boş boş uçuyor

Güzelim derdini çözemeyeli.

01.06.2004

 

 

 

292-HER YIKILIŞ BİR DERS

Her yıkılış bana bir şey öğretir

Yürürüm sabırla gül kozasına

Bilmezler ki bana buda nimettir

Gülenler halime, yakanlar kına.

07.06.2004

 

 

 

293-BESTEDİR SEVDAN

Kah yıkar yerlere şu senin sevdan

Kah diriltir beni şaha kaldırır

Bazen beste olur sazın telinde

Bazen besteleri bozuk çaldırır.

07.06.2004

 

 

 

 

294-KADER

Kader

Önüne geçilmez yazgı

Kader

Önceden yazılmış yazgı

Bir okun acısını

Günlerce önceden sezgi

Umutlar çöktüğünde

Ruhları boğan ezgi

 

Kader

Önden yürüyen gölge

Kişi genine gizli

Parmak izine özgü

 

Kader

Kimi zaman hep hasret

Kimi zaman vuslata

Olur kulelerden set

 

Kader

Milyarlarca sayıda

Ufka giden hatların

Çizginin kırılması

Kader

Yıllar yılı şaşmadan

Yumurtanın bilinçle

Gününde yarılması

Kader

Tohum olmuş tanenin

Bir rahmet damlasında

Ölünün dirilmesi

Kader

Şaşmadan şaşırmadan

Zaman makarasına

Bobinin sarılması

Kader

Aşkın ferasetiyle

İğnenin deliğinden

Dağların görülmesi

Kader

Azrail kucağında

Sürünmekle eş boyut

Saltanat sürülmesi

Kader

Nice nice koçların

Kalleşlerin elinden

Yiğidin dürülmesi

Kader

Örümcek usta gibi

Kıldan ince örgüyle

Fezanın örülmesi

 

Kader

Önüne geçilmez yazgı

Kader

Önceden yazılmış yazgı

 

Kader

Mutluluk yitik onda

Kader

Kederler bitik onda

Kader

Utandırılmamalımı

Utanmalımı

Sorular cevapsız

Gizemli muammalı.

19-22/.06.2004

 

 

 

 

295-AĞLAMA GÜNLERİ

Ağlama günleri bu günler yine

İçim geçiyor can seni beklerken

Kor ateş düşüyor gönül köşküne

Misafirim geldi bu akşam derken.

30.06.2004-

 

 

 

296-CANI ÇIKASI GÖNÜL

Çöl sıcağı ile kavrulmuş

İşe yaramaz hale gelmiş

Köşeye kenara savrulmuş

Cananın elinden vurulmuş

Canı çıkası gönül.

02.07.2004.

 

 

 

 

 

297-BİR SEN DÖNEMEDİN

Galaksi dönüyor dünya dönüyor

Atomlar dönüyor mevsim dönüyor

Güneş bir doğuyor sonra sönüyor

Herkes döndüğüyle mutlu gülüyor

Bir sen dönemedin be deli gönül.

02.07.2004.

 

 

 

298-ÜÇ FİDAN ALTI

Gidenler dönmezmiş derler ya geri

Belki de gülümün bu son seferi

Olur ya bin türlü hallerden bir hal

Üç fidan altıdır buluşma yeri.

12.07.2004.

 

 

 

299-KALLEŞ MASKELER

Can içinde bir can canından gizli

Ruh ayrı dolaşır kanından gizli

On yaren içinde onundan gizli

Yapmacık sahtekar haller defolun

Sökülün yok olun kalleş maskeler.

12.07.2004.

 

 

 

300-ÖYLEDİR DOSTUM

Sarınca ateş bacayı

Şaşırtır hacı hocayı

Dinlemez karı kocayı

Öyledir dostum öyledir.

 

Günleri yaşarsın sayı

Gerilir kırarsın yayı

Gezerse tarlanda ayı

Söyletir dostum söyletir.

 

Tepeyi sanırsın kuyu

Okyanus görürsün suyu

İkizlerden ise huyu

Ağlatır dostum ağlatır.

16.07.2004.

 

 

 

 

301-NE ETTİN

Bana acımadan gittin

Aşkımı tersledin ittin

Nasıl ettin niye ettin

Uğraşlarım hep zay oldu.

 

Nispet gibi bir yol tuttun

İki yıldır aynı yaptın

Yedin sözleri hep yuttun

Ermeyeli üç ay oldu.

17.07.2004.

 

 

 

302-KAVURDU HASRETİN

Tavada kavrulan susuz aş gibi

Kavurdu ya beni öyle hasretin

Bedenim kurudu oldu taş gibi

Sensiz şu yaşama arttı nefretim.

19.07.2004.

 

 

 

303-BUNU NEDEN EDİYORSUN

Bir öpüşün can veriyor

Bunu sende biliyorsun

Sarılınca anlıyorum

Sende beni seviyorsun

Birleşelim dedikçe ben

Sonra çekip gidiyorsun

Dünya fani her şey bomboş

Bunu neden ediyorsun.

20.07.2004.

 

 

 

 

 

304-KARA GECE 24 AĞUSTOS

Yirmi dört ağustos o kara gece

Yürek ortasına bir bomba düştü

Direnmek istedi beden nafile

Canan terk eyledi iş işten geçti.

 

Karardı gözlerim karardı dünyam

Bu kez kader bizi çok fena biçti

Elveda ey can hoşça kal canan

Ruhumuz bir başka boyuta uçtu.

 

Yirmi dört ağustos o kara gece

Gönül ortasına bir bomba düştü

Direndi de beden parçalanmaya

Ne yazık ki canan evinden kaçtı.

26.08.2004.

 

 

 

305-RESMİNE BAKAR AĞLARIM

Gülüm telefonda soluk resmine

Gece gündüz bakar bakar ağlarım

Hırslanırım anlatamam kimseye

Sigaramı yakar yakar ağlarım.

09.09.2004.

 

 

 

306-AL SENİN OLSUN

Dostluklar boş imiş vefa  hikaye

İstediklerini yapmakmış gaye

Böyle davranarak almaksa paye

Değer verdiklerin al senin olsun.

11.09.2004.

 

 

 

307-MUTLU MUSUN BÖYLE

Yazımı karanlık kışa çevirdin

Hızımı bebeye başa çevirdin

Tuzumu tadılmaz aşa çevirdin

Mutlu musun böyle söyle can Banu.

 

Özümü kuruttun taşa çevirdin

Sözümü kanatsız kuşa çevirdin

Yüzümü asıldan boşa çevirdin

Mutlu musun böyle söyle can Banu.

12.09.2004.

 

 

 

 

308-GİTMEYİN BULUTLAR

Gitmeyin bulutlar karanlık kalsın

Ağlarım Banu ma kimse görmesin    

Islanmış gözlerim yağmurdan olsun

Özlediğimi çok oda bilmesin.

12.09.2004.

 

 

 

 

309-NELER OLDU SANA

Neler oldu sana anlayamadık

On yıllık sevdama etmedin hatır

Gönülde mabedi kırdın ve gittin

Ağladı dostlarım canlı ve yatır.

14.09.2004.

 

 

 

310-TÜRKİYEM

Serhat boyunda yıllar

Yılı bekledim seni

Sevildikçe sevilen

Bir sevdasın Türkiye’m.

 

Hey Türkiye’m,Türkiye’m

Yolunda bin kez ölem

Hep yolun açık olsun

Sen gül ki bende gülem.

 

Ana kolları gibi

Sarar okşarsın beni

Hem gönlümüze yarsın

Hem yardasın Türkiye’m.

 

Aşkın bende çok özel

Canımın özü yanı

Ezan bayrak nerdeyse

Bil ordasın Türkiye’m.

20.09.2004.

 

 

 

 

311-GÜLÜ NEYLESİN.

Yıkıldı direkler çöktü duvar dam

Sardı kainatı toz bulutu gam

Kaderi ezelde yazarmış Mevlam

Mevla yı bilmeyen gülü neylesin.

 

Sultanım gönderdi ayrılık ferman

İkiye bölündü bir zavallı can

Ağlaya ağlaya tükendi derman

Dermanı olmayan gülü neylesin.

 

Sevgi tükenmedi kora döndü köz

Ayrılsa da hala cananıyla öz

Beklemeye verdik ebediyen söz

Sözünde kalmayan gülü neylesin.

21.09.2004.

 

 

 

312-AŞKIM

Sustu cümle kelime

Aşkım dediğin gece

Sansür geldi dilime

Çıktı benden tek hece

Aşkım gerçek tek hece.

08.10.2004.

 

 

 

313-SİLELİM GİTSİN

Aşkım,aşkımıza engel ne varsa

Silelim gitsin bak akşam oluyor

Saçımız siyahtı bembeyaz oldu

Ömür tükeniyor vade doluyor.

23.10.2004-

 

 

 

314-GEMİMİZ

Gemimiz yaklaştı artık limana

Gideceğiz aşkım bu kara ilden

Yolcusu sevgimiz umut ve de aşk

Bir sen bir ben birde kırmızı gülden

23.10.2004.

 

 

 

315-AL YÜREĞİMİ DE GÖTÜR YANINDA

Her akşam ayrılıp aşkım ,giderken

Acı acı bakıp hoşça kal derken

Olmasın başkası ,yalnız kalma sen

Al yüreğimi de götür yanında.

15.11.2004.

 

 

 

 

316-İÇİMDESİN SAHAMDASIN

Çekik kaşlı gözlerinle

Baldan tatlı sözlerinle

Yüreğimde izlerinle

Eylemimde rüyamdasın

 

Keremle Aslı misali

Halim benim izbe hali

İçimdesin dolu dolu

İki alem cihandasın

 

Dirilmeye öleceksin

Bir gün bana geleceksin

Şu yazgıyı sileceksin

Yalvar yakar duamdasın

 

Bir ozanım hal bilinmez

Görmek istersen görülmez

Surla çevrili girilmez

Tam içimde sahamdasın.

20.11.2004.

 

 

 

317-SOKAKLAR

Aşkım başka yerde ben başka yerde

Yok mudur sizde hiç çare bu derde

Oyunlar tükendi iniyor perde

Sarın beni bari,sarın sokaklar.

 

Yaşadım üstünde pek çok gizleri

Kimi silik kimi belli izleri

Usandırdım isem çok ca sizleri

Hesabını yarden,sorun sokaklar.

15 12.2004

 

 

 

318-KOPARAN YANSIN

Ayı bilmez değer sıradan sansın

Sen fark etmesen de canıma cansın

Dayanamıyorum şu ayrılığa

Gonca gülümsün sen,koparan yansın.

20.12.2004






319-NEREYE GİTTİ BÜYÜLÜ HECE

Yıldızlar sönüyor bir bir

Sabaha dönüyor gece

Şu belirsiz sis nedir

Nereye gitti büyülü hece.

11.01.2005

 

 

 

320-BANU’NUN EVİ

Evinde dolaşır benle gölgesi

Bozuk bir musluktan akar su sesi

Tarifsiz duygular yaşatır bana

İşten gelip akşam gülümsemesi.

18.02.2005

 

 

 

321-YILLIK MUTLULUK

Bir hafta gülümün evinde kaldım

Birkaç yıl yetecek mutluluk aldım

Ömrümde kimseler vermedi bana

Kara kaderimden zor ile çaldım.

21.02.2005

 

 

 

322-DOĞUM GÜNÜM

Beş mart altmışiki doğmuşum diye

Bu mutluluğumun sebebi niye

Gülümden bana bir saat hediye

Çıkarmam kolumdan bir ömür gider.

08.03.2005

 

 

 

323-NESİN YADA NE DEĞİLSİN

Seviyorum yarim misin

İstiyorum karım mısın

Bilmiyorum gelir misin

Nesin yada ne değilsin.

 

Yarim desem yar değilsin

Karım desem var değilsin

Başkasının kucağında

Nesin yada ne değilsin.

01.04.2005

 

 

 

 

324-TUT EY DOST BENİ

O yarin elinden yaralanmışam

Canandan sitem var yaralanmışam

Yüreğim kanıyor tut ey dost beni

Kırklar meclisinden parelenmişem

Sevmek suçum ise it ey dost beni.

 

Canımdan kesmişim ona vermişim

Bir ömrü uğruna yola sermişim

Dereleri geçip göle ermişim

Rolüm tükendiyse bittiyse işim

İşim bitmiş ise at ey dost beni.

 

Özelimdin benim dün ve yarında

Değersiz kaldıysam ben nazarında

Bir eski eşya gibi bit pazarında

Değerimi bul ve sat ey dost beni

İşim bitmiş ise at ey dost beni.

02.04.2005

 

 

 

 

325-ÇAĞIR VE GELEYİM

Mahcubum çok şimdi susma zamanı

Çiçekler konuşsun kendi dilince

Dağıtınca buradan kara dumanı

Çağır ve geleyim için  gülünce.

22.04.2005

 

 

 

 

326-CESUR OL

Ot olursan orak gelir ve biçer

Bir kuş var tanesiz başağı seçer

Kararlı olandan kararsız kaçar

Neler geçti neler bunlarda geçer

Cesur ol güçlü ol yıkılma sakın.

22.04.2005

 

 

 

327-SAVRULUP AYRILMAYALIM

Yıllar geçti de ben durdum bekledim

Sabırda bereket rahmet var dedim

Yazgı bu adınla yazılmış adım

Tam kavuştuk derken ayrılmayalım.

 

Yaşananlar elbet dokundu cana

Geçsin gitsin gülüm itelim yana

Ben sarılayım ve sen sarıl bana

Rüzgarla toz gibi savrulmayalım.

23.04.2005

 

 

 

328-ACIM

Bahçemize çile acı ekenler

Aramıza kara perde çekenler

Hayallerimizi vurup yıkanlar

Hoşnut olun ve de sevinin şimdi

Kurudu güllerim açtı dikenler

Bütün gün boyunca beklerken onu.

25.04.2005

 

 

 

 

329-SIKILDIM ÇOK BUGÜN

Bilmiyorum neden kanadı yaram

Gülmek bize yazgı doğuştan haram

Yoldaş oldu bana bir tek sigaram

 Tarifsiz canım çok sıkıldı bu gün.

25.04.2005

 

 

 

330-EY KÜL

Ey kül

Bir gün bende toprağa katılıp

Kül olduğumda

Tanıyacak mısın beni

Tütünken yakardım ya seni

Sıkıldığımda oynardım

Tablanın içinde

Sigaramın sonuyla

İlgini kurardım konuyla

Ben seni yakar

Sen zarar verirdin

Dumanınla,ciğerimde erirdin

Ey kül

Kabre doluştuğumuzda

O gün buluştuğumuzda

Ben yaktım ya seni

Gerçi yandım da ya

Yanmamama dua et emi.

26.04.2005

 

 

 

331-ÇATIŞMA

Bir idi yüz oldu sanki ayılar

Şaşırdı bu hale bizim dayılar

Girdi birbirine harfler sayılar

Ayıklamak çok zor bu işi şimdi.

28.04.2005

 

 

 

332-YANIYOR TÜM DÜNYA

Yanıyor tüm dünya yanıyor bugün

Bir ozan geçmişi arıyor bugün

Acı hakikati tanıyor bugün

Evlendi ayıyla evlendi gülüm.

11.05.2005

 

 

 

 

333-AR GELİYOR EY DOSTUM

O temiz sevdanın böyle bitmesi

Bir çırpıda her şeyi çöpe atması

Elveda demeden çekip gitmesi

Ar geliyor ar geliyor ey dostum.

 

Bu şarkı gülümün terk ediş sesi

Muammalar kaldı gidişte nesi

Şu yaşananları kabullenmesi

Zor geliyor zor geliyor ey dostum.

 

Kırk gün belirledim tutarım yası

Beklerim ümitle temmuz ertesi

Şu anda giydiğim sabır hırkası

Dar geliyor dar geliyor ey dostum.

17.05.2005

 

 

 

334-ALLAHA HAVALE

Seviyor sanmıştım sevgi değilmiş

Aldatmış paraya pula eğilmiş

Bir yuva kurulmuş biri dağılmış

Allaha havale ettim ben seni.

30.05.2005

 

 

 

335-ÖPÜYORUM HALA

Bilmiyorsun canım,gülüm seni ben

Öpüyorum hala resimlerinden

Gittin de soyadın değişti ama

Arıyorum tel.den ,isimlerinden.

03.06.2005

 

 

 

336-YAZGILAR

Masum duyguların altında yatan

Kim bilir ne türlü sezgiler vardır

Okyanuslar geçip çaylarda batan

Pusula şaşırtan çizgiler vardır.

 

Aklara griyi karayı katan

Dostunu tefeye borcuna satan

Bir ayda bir yıllık ömrü yutan

Ciğerleri yakan ezgiler vardır.

 

Şaşırtıp mermiyi canana atan

Ayrılık sahnesinde büyüktür hatan

Göçtü gök kubbe ve işgalde vatan

Belki bilinmedik yazgılar vardır.

04.06.2005

 

 

 

337-DÖNDÜĞÜ GÜN

İçime düştü bütün gün boyu dün

Başka alemlere göçtüm taşındım

Cananım yurduma döndüğü o gün

Onun için bilse neler düşündüm.

06.06.2005

 

 

338-BÖYLEMİ SEVİYORDUN

Sözlerinde duramadın

Yuvamızı kuramadın

Gittin ve de aramadın

Sen böyle mi seviyordun.

 

Attın beni bir kuyuya

Kaçıp gittin o ayıya

Tek aşkındım ben haniya

Sen böyle mi seviyordun.

09.06.2005

 

 

339-ANLAMADI O YAR

Anlamadı o yarim

Bilmedi davamızı

İpe gittikte kaç kez

Satmadık sevdamızı

Kırıldık eğilmedik

Sürdürdük kavgamızı

Bıraktı gitti gülüm

Söndürdü havamızı.

10.06.2005

 

 

 

 

 

340-BABAM

Oynadı yerinden o muhkem taşlar

Düştü tansiyonlar eğildi başlar

Aktı gözlerimden ip gibi yaşlar

Babam yolculuğa başladı bugün.

28.06.2005

 

 

 

341-MERHAMET YA RAB

Çok darlandı bir kez sana çatmadı

İmanına şirki riya katmadı

Tüm ömrünce seni hiç unutmadı

Rabbim merhametli ol ona karşı.

29.06.2005

 

 

 

342-YÜRÜYÜN SEVGİYE

Karşıda adalar arkamda cadı

İçimden öğütler okudu dadı

Tutuşun el ele yürüyün dedi

Yürüyün sevgiye güzele hadi.

07.08.2005

 

 

 

343-SIFIR BEŞ AĞUSTOS

Bugün sıfır beş ağustos yedi

Düştü akıla o nankör kedi

İyi ki varsın sen tatlı cadı

Bırakma sakın bırakma beni.

05.08.2005.

 

 

 

 

344-BEKLEYİN BEN GELECEĞİM

Önce gülüm gitti sonra seda ses

Ardından sıra ile etti her şey pes

Bekleyin Orhan’ı tanıyan herkes

Geleceğim bir gün ben geleceğim.

01.11.2005

 

 

 

 

345-LEŞ KARGALARI

Akar göz yaşlarım dolar testime

Dinmez yaralarım kanar kastıma

Gelin leş kargaları gelin üstüme

Götürürüm sizi gittiğim yere.

12.11.2005

 

 

 

 

346-GELECEK KİM BİLİR

Çare bulur ümitsizler sesinde

Gülüşlerin mesaj taşır resimde

Bekliyorum hala geçer bu devir

Çark elinde yönü istersen çevir

Günler gelip geçer artar pişmanlık

Bir boş duygu ne dost nede düşmanlık

Tutkularım kavi işte hakikat

Hakikat içinde balonlar sakat

Bir döneme bu gün koyarken nokta

Gelecek kim bilir dipsiz ve yokta.

30.11.2005

 

 

 

347-DİBE DALANLAR

Yalpa vura vura giderken gemi

Eşlik eder ona beyaz martılar

Dalanlar görünür diplere doğru

Artar ve eksilir tutmaz tartılar.

6.12.2005

 

 

 

 

348-ARA SOR HALO

İçimde çok kötü hisler var yine

Konuşmamız yasak soramıyorum

Bir derdimi var onun,ara sor Halo

Ya çare gösterin duramıyorum.

26.12.2005

 

 

 

349-ACI YILIN SONU

Bitirmiştin beni sende bittin ya

Sayılı verilmiş her şey bitiyor

Gelişin pir idi şimdi gittin ya

Yaktığın yerler bak hala tütüyor.

30.12.2005

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Yorumlar - Yorum Yaz
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.224632.3537
Euro34.609234.7479
Hava Durumu
Takvim
whatsap
 REKLAMLAR