• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/FACEBOOK
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905324954370
  • https://www.twitter.com/Twitter
  • https://www.instagram.com/İnstagram
Celal UZUNKAYA
celaluzunkaya@gmail.com
Nicelik mi Nitelik mi
26/04/2013
*Nitelik mi Nicelik mi ?

Dün (16.11.2025) bir yakınımın oğlunun nikah merasiminde nikah şahitliği yaptım. Öncelikle gerek dün şahitlik yaptığım evlatlarımıza ve gerekse evlenecek olan tüm gençlerimize ömür boyu mutluluklar diliyorum. Malumunuz hemen hemen her düğünde evlilik cüzdanı verilirken düğünün formatına göre (nikah salonu veya düğün salonu) kısa ya da uzun konuşmalar yapılır ve bu konuşmalarda mutlaka genç çiftlere “üç, dört veya Allah ne verdiyse yapabildikleri kadar çocuk yapmaları” tavsiye edilir. Elbette ülke olarak çokça övündüğümüz genç nüfusumuzun her geçen gün azaldığı ve nüfus artış oranının yüzde birlere doğru indiği gerçeği ve tehlikesi karşısında genç nüfusumuzun artmasını tavsiye etmek teoride çok doğru bir yaklaşımdır. Dünkü nikahta da çoğu zaman olduğu gibi yaşıma ve geçmişime atfen cüzdanı vermek üzere bana takdim eden nikah memuru kardeşimiz de (belediye başkanı) yaptığı kısa konuşmada benzeri tavsiyelerde bulundu. Bense hemen hemen her nikah merasiminde yaptığım konuşmada olduğu gibi çocuk yapma tavsiyesine daha çok toplumsal gerçeklik boyutuyla ve uzun mesleki geçmişimde tanık olduğum acı gerçekler penceresinden yaklaşarak genç çiftlere “ailesine, topluma ve ülkeye yararlı, milli ve manevi değerlerle mücehhez, kültürlü, eğitimli ve çağın gerekleriyle donanmış çocuklar yetiştirmelerini, sayıdan (nicelik) ziyade niteliğin daha önemli olduğunu, sayılan ve benzeri yüksek değerlerle donatabilecekleri kadar çocuk yapmalarını” tavsiye ettim. Bir ülkenin genç nüfusu elbette o toplumun hem geleceği hem de milletler arenasındaki duruşunun da bir nişanesidir. Günümüzde pek çok Avrupa ülkesinde genç nüfusu ve nüfus artışını teşvik için orta ve uzun vadeli projeler hayata geçirilmekte, maliyeti yüksek maddi destekler verilmektedir. Oysa bizde içi doldurul(a)mayan ve daha çok dini argümanların öne çıkarıldığı ( her doğan çocuk rızkıyla gelir, Peygamberimiz ümmetimin çokluğuyla övünürüm derdi, vb.) yaklaşımlarla yapılan “çok çocuk” tavsiyesine uygun ortam ve yaşam şartları sağlan(a)mamakta, “geleceğimizin teminatı” olarak gördüğümüz/ görmek istediğimiz gençlerimizin maalesef her geçen gün artan oranda içine düştükleri bataklıklarda (uyuşturucu, kumar, şiddet, akran zorbalığı, hırsızlık, soygun, kapkaç, yaralama, cinayet vb.) nasıl kaybolduklarını, suç işleme ve suça karışma yaşının hızla aşağı düşmesi nedeniyle ceza ve infaz yasalarında yeni düzenleme arayışlarının zorunlu hale geldiğini görmekteyiz. Günümüzde ülkemizdeki cezaevlerinde yatan hükümlü ve tutuklu sayısının mevcut kapasitenin neredeyse iki katına varan doluluk gerçeğine karşın, maalesef mevcut genç nüfusu cezaevlerine aktaran ve bu gidişle de daha fazlasını göndermeye aday bir ülke durumundayız. Ailelere ve topluma daha çok çocuk yapmayı tavsiye ve telkin ederken buna orantılı şekilde her türlü devlet desteğinin verilmesi, geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz gençlerimizin ana kucağından itibaren yaşamının her kesitinde her türlü suç ve suça açılan alanlardan korunması, ruh ve beden sağlığını koruyup geliştirecek, maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılayacak, vatan, millet ve bayrak sevgisini hücrelerine kadar aşılayacak, toplumsal değerlere saygıyı özümsetecek, sevgi ve şefkati dışarda aratmayacak, yetenek ve becerilerine göre istihdam alanlarını önlerine koyacak, üretmeden tüketmenin değil de üreterek topluma ve insanlığın hizmetine sunmanın hazzını öğretecek vb. görevlerimizin hangisini ve ne kadar yaptığımızı da sorgulamalıyız.. Aksi halde, günümüzde çokça örneklerine şahit olduğumuz gibi; binbir türlü imkansızlıklar ve zorluklarla büyüttüğü evladı kendisinin Azrail‘i olan, 10’lu yaşlardaki çocukların bıçaklarla silahlarla işledikleri cinayet haberleri her geçen gün vakayı adiye haline gelen, uyuşturucu parası veya içki kumar borcu için annesini babaannesini kesip bileziklerini alan, eğitim öğretim yılının ilk gününde okul sıralarında olması gerekirken sosyal medyadan ve içinde kaybolduğu bataklıktan etkilenerek tüfekle karakol basıp polisleri şehid eden, sokakta yürürken sigara, çakmak yada sigara parası istediği birisinden aldığı olumsuz cevaba bıçakla karşılık veren ve daha binlerce benzeri örnekleri sergileyen ve nihayetinde ailesine ve milletine faydalı olmak şöyle dursun yük olan, aile ve toplum için tehdit ve tehlike oluşturan bir genç nüfusu büyütmüş oluruz.. Öyleyse yeni sloganımız bence şöyle olmalıdır; Sevgili genç çiftler; vatan ve millet sevgisi ile dopdolu olarak büyütebileceğiniz, milli, manevi ve toplumsal değerlerimizle donatabileceğiniz, sevgi ve şefkatı dışarda arama ihtiyacı duymayacak şekilde kendisine verebileceğiniz eğitimli, kültürlü ve bilgili ne kadar çocuk yetiştirmeye gücünüz ve imkanlarınız elveriyorsa o kadar çocuk yapın..! Malum; bekara karı boşaması kolay gelirmiş..!

Celal UZUNKAYA 17.11.2025


5655 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar42.223042.3921
Euro48.997349.1936
Hava Durumu
Takvim
whatsap
 REKLAMLAR